Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Roj Girasun yazdı: Gavur Dağı’nın ardında değişen 13 yıl

“Bunlar Sivas’ın ötesine geçemezler. Çorum’a bile gidemiyorlar”

Bu sözler dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından 2009 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ni eleştirmek adına bir mitingde kullanılmıştı. Yine aynı şekilde Kürt siyaseti nezdinde de uzun süre CHP bölgeye yabancı olmakla itham edilmişti.

2002 seçimlerinde bölgenin birçok ilinde HDP’nin selefi olan DEHAP’ın o gün baraj altında kalmasıyla birlikte CHP vekil çıkarmıştı. Urfa’da 3, Ağrı, Diyarbakır, Mardin, Tunceli’de 2, Hakkari, Iğdır, Muş Batman, Siirt’te 1 vekil çıkaran CHP; 2007 seçimlerinde daha önce vekil çıkardığı bu illerin hiçbirinden vekil çıkaramadı. Tunceli’den bağımsız seçilen Kamer Genç sonradan CHP’ye katılmıştı.

AK Parti’nin açılım dönemlerinin rüzgarını ve 367 krizinin mağduriyetini arkasına aldığı; bölgenin en güçlü siyasal partisi olduğu bu dönemde merkez sağın önceki aktörleri dahi CHP’nin önünde bir seçim başarısı yakalamıştı.

CHP’nin o dönemde laiklik ve yaşam tarzlarıyla ilgili gündemlere takılmasının ve klikler üzerinden siyaset yapma hatasına düşmesinin, dolayısıyla statüko yanlısı bir imaj çizmesinin bu başarısızlıkta önemli bir etkisi vardı.

Son yıllarda bu imajdan kurtulmak adına CHP’nin ekonomi, reform, demokrasi gibi parametreler üzerinden yeni seçmen kitleleriyle temas kurma çabasında olduğu görülüyor. Bunda AK Parti’nin gittikçe statüko pozisyonuna yerleşmesi kadar bu denklemde muhalif pozisyona yerleşen CHP’nin daha çoğulcu ve demokratik bir siyaset tarzını benimsemesi de etkili oldu.

Özellikle 2010’da göreve gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi farklı kitlelerle buluşturma çabası ve ulusalcı yapının hilafına demokratik çizgiyi güçlendirme politikaları bu süreci daha da hızlandırdı. Kılıçdaroğlu’nun  Kürtlerle ilişkilerini yeniden düzenleme arzusunun işareti olarak Sezgin Tanrıkulu’nu ve muhafazakârlarla aradaki buzları eritme niyetinin göstergesi olarak Mehmet Bekaroğlu’nu CHP’ye davet etmesi gibi sembolik bazı adımları da bu yeni politik güzergahın tezahürleriydi. Bu süreçte CHP, her koşulda hükümetin oy hanesine yazılan başörtüsü, yaşam tarzları ve laiklik temelli kültür savaşının bir tarafı olmaktan kaçınan rasyonel politikaları sayesinde muhafazakârlarla arasındaki buzları da eritmeye başladı. Bunun yanında Kürt sorununa dair özellikle son yıllarda ürkek de olsa bir söylem geliştirmesi, partinin Kürt bölgesindeki kaderini de değiştirecek gibi görünüyor.

Yüzde 2,7’den yüzde 7,4’e

Tüm bu değişimlerin CHP’nin bölgedeki oylarına da yansıdığı görülüyor. Rawest Araştırma olarak yakın zamanda yaptığımız araştırmalar 2018 Genel Seçimlerinde CHP’nin Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Van gibi bölge büyükşehirlerinde yüzde 2,7 olan oyunu bugün yüzde 7,4 civarına yükselttiğini gösteriyor. Bu rakamlar, CHP’nin kısa zamanda aldığı yolun önemli göstergesi.

Bölgenin domine edici iki güçlü partisi olan HDP ve AK Parti’nin oy kaybettiği bu dönemde DEVA ve Gelecek Partisi gibi seçmen için alternatif olması beklenen partiler bile CHP’nin gerisinde seyrediyor.

Kuşkusuz bu durumun, CHP’nin İstanbul, Ankara gibi büyükşehirleri Cumhur İttifakı’na karşı kazanmasıyla elde ettiği prestijle ilişkisi var.

Uzun zaman sonra ilk kez seçmen CHP’yi seçimleri kazanabilecek bir aktör olarak görmeye başladı. CHP’nin, ülke yönetemeyeceğine dair özellikle muhafazakâr seçmendeki yaygın inanışı yerel yönetimlerde göstereceği başarılarla değiştirmesi mümkün. CHP’nin yerel yönetimlerde elde edeceği başarı merkezdeki bir büyük değişimin öncüsü olabilir.

Şüphesiz, bölge seçmeninin parti hakkında var olan soru işaretlerini giderecek adımları atması durumunda CHP oylarını daha da artıracaktır. Önce reformcu karakteriyle güven vermeye başlayan, sonra kazanan aktör görüntüsüyle itibar kazanan CHP’nin yeni dönemde oyun kurucu/yöneten bir aktör imajı kazanması Kürt oylarının da açık biçimde kendisine yönelmesini sağlayacaktır.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.