Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Alphan Telek yazdı: Elveda orta sınıf

Türkiye ekonomisi derin dalışını sürdürürken kısa süre içerisinde büyük toplumsal dönüşümler yaşanıyor. Bu dönüşümler bize yepyeni bir toplum yapısı sunuyor. Dolayısıyla siyasetin de bu dönüşümü dikkate alması gerekiyor.

Yaşanan en büyük dönüşümlerden biri orta sınıfın yok olması. Orta sınıf beklentileri ile var olan bir sınıftır ve bu beklentilerini gerçekleştirdiği müddetçe refahtan payını alır ve taşıcıyı kolon görevini yerine getirir. Ancak bugün orta sınıf üyeleri beklentilerinin gerçekleşmesini bırakın, tam tersine kendinden daha çok veriyor ve güvencesiz bir yaşamın altında kalıyor. Bu yüzden terk etmek istiyor. Varlığının sonlanmasını istemiyor, ölmektense Batı’ya göç etmek istemesi bundan.

Bu yok oluşun arkasında iktidarın bilinçli tercihlere dayanan siyasal ve ekonomik politikaları var.

Türkiye daha önce de büyük ekonomik krizler yaşadı ama böylesi daha önce yaşanmadı. 12 Eylül ve sonrası ile kıyaslanabilecek bir dönüşüm hali söz konusu. İktidar yoğunlaştırılmış ve hap haline getirilmiş bir siyasal ve ekonomik şiddetle toplumsal serveti ve refahı ücretlilerden ve orta sınıftan alıp yukarıya dağıtıyor.

Dün Korkut Boratav hocanın yazısında belirttiği üzere ücretlilerin milli gelirden aldığı pay 2016’ya oranla 8 puan geriledi. 8 puanlık erime vazgeçilen ya da ötelenen konut, araba, eğitim, evlilik, teknolojik ürünler, beyaz eşya, tatil gibi kalemleri temsil ediyor. Toplumun önemli bir kesimi bu gibi ihtiyaçların alımından sırasıyla vazgeçti ya da öteleme kararı aldı.

Kimse yarının nasıl olabileceği üzerine tahmin dahi yürütemiyor. Bu bir şiddet biçimidir. Belirsizliğin şiddeti diyoruz. Kuvvetli bir psikolojik dalgalanma yaratır ve sonuç olarak siyasal bir program sunulmazsa bu şiddet iktidar tarafından herkese yönlendirilebilir.

Türkiye’de sokakta, işyerinde, evde hissedip hissebileceğiniz en görünür öğelerden biridir belirsizlik. Hegemonik bir duygu haline gelmiştir ve bu hissin altında ezilen on milyonlar görürsünüz.

Siyasal kurumlara, politikalara, iktidarın atadığı kadrolara, ülkenin gündemine ve dolayısıyla sokağın gündemine de yön veren bu his dönüştürücü bir etkiyle toplumda ağır bir güvencesizlik yaratıyor. Prekarya dediğimiz yeni toplumsal sınıfın da buradan geldiğini düşünüyorum.

İstikrarsız bir şekilde belirsizliğin şiddeti altında yaşayan ve giderek bu ortak deneyime maruz kalanların oluşturduğu yeni bir topluluktur prekarya. Her toplumsal grup gibi prekarya da yalnızca ve yalnızca siyasallaştırıldığında yani kendi siyasi temsilcilerini ve siyasi programını bulduğunda, talebini siyasete yansıttığında ve onun için savaş verenler olduğunda gerçek bir olgu haline gelir. Uğraşanlar olduğunu biliyorum. CHP’nin Maltepe mitinginde kulağa çalındı ama etki uyandırmadı. Kemal Kılıçdaroğlu prekaryayı da geçirdi buradaki konuşmasında. Türkiye siyasi tarihinde ilkti. Bu koşullar altında son olmayacaktır. Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya, ABD ve dahası Ortadoğu siyasetinden de benzer sinyaller geliyor, henüz güçsüz.

İlginçtir ki cumhuriyet, “on yılda on milyonlarca genç yarattık her yaştan” derken, bugünün yönetimi “on yılda on milyonlarca güvencesiz genç yarattık” deme şanına sahip olacak. Hem de her yaştan.

Evet, orta sınıfa veda ettiğimiz bir anın içerisinden geçiyoruz ama bu ağır türbülanslı dönem ve toz bulutu kendi içinde yeni bir dönemin, yeni bir beklentinin, yeni bir aktörün doğuşunu barındırıyor. Kimliklerin unutulmadığı ama etkisinin azaldığı bu yeni grup yeni bir gelecek istiyor, güvence arıyor.

Sadece kaybedilen 8 puanı değil daha fazlasını istiyor. Defaatle vurguladığım üzere güvencesizlerin güvencesi olacak bir politikaya ve siyasi yönetime ihtiyaç var. İmkansız görünebilir ama ne derler bilirsiniz “İmkansız olanı kaçınılmaz kılıncaya değin çalışmamız gerekir”. Ve biliyor musunuz, koşullar ve gidişatta bir çıkış ihtimali var, henüz güçsüz ama orada bir yerde uğraşıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.