Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Z kuşağı anlatıyor | Neden Sinan Oğan? | “İdeolojik bir tutum değil, politik bir protesto”

Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem milletvekili seçimine 34 gün kaldı. 14 Mayıs’ta yaklaşık 6 milyon genç ilk kez oy kullanacak. Hangi adayı, neden destekleyeceklerini gençlere sorduk. “Z kuşağı anlatıyor” serimizin dördüncü ve son bölümünde Hüseyin Yılmaz, Eren Yalçın ve Sefer Can Karaman cumhurbaşkanlığı seçiminde neden ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ı destekleyeceklerini ve beklentilerini Medyascope’a anlattı.

Dört aday yarışacak

Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi 14 Mayıs’ta yapılacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde dört aday yarışacak. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı’nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı’nın adayı. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan da 100 bin imzayı toplayarak cumhurbaşkanı adayı oldu.

Seçimlerde yaklaşık 6 milyon genç seçmen ilk kez oy kullanacak. Medyascope, ilk kez oy kullanacak seçmenlere hangi adayı, neden desteklediklerini sordu. Serinin dördüncü bölümünde ve son bölümünde ilk oylarını ATA İttifakı’nı adayı Sinan Oğan’a verecek gençlerle konuştuk.

“Yaşlıların siyaseti gençlere yaramıyor

Hüseyin Yılmaz, Erdoğan’a muhalif olmayı Kılıçdaroğlu’na destek vererek ispatlanmasının yanlış olduğunu savunuyor ve “Yaşlıların siyaseti gençlere yaramıyor” diyerek Sinan Oğan’a oy vereceğini söylüyor. Hüseyin Yılmaz, ekonomi ve gençlik politikalarından şikayetçi. Yılmaz, “Gelecek kaygısını işsizlik olarak görüyoruz. Bambaşka kaygılarımız olabilirdi ama gençlik politikaları bunu tesis edemedi. Vizyon sahibi bir nesil yetişmiyor” diyerek gençlerin mağduriyetini dile getiriyor.

“Daha az adaletsizlik, daha az liyakatsizlik”

Sinan Oğan’a destek veren bir başka bir seçmen de Eren Yalçın. “İktidarın sorunu; yarattığı gücün etrafında boğulması. Türkiye’nin en büyük sorunu ise yaratılan bu yıkıcı gücü görmesine rağmen şahsi menfaat peşinde koşarak ‘belki bu güçten bize de pay düşer’ diyerek hareket etmesi” diyen Yalçın, gelecek iktidardan beklentilerini ise şöyle sıraldı.

“Daha az adaletsizlik, daha az liyakatsizlik, daha az başarısızlık, daha az mutsuzluktur.”

“Düzen partileri Sinan Oğan gibi siyasetçilerin arkasındaki halk desteğini bilsin istiyorum”

Sinan Oğan’a oy verecek seçmenlerden bir diğeri de Sefer Can Karaman. “Sinan Oğan’a oy vermemin başlıca sebebi ideolojik bir tutum değil, politik bir protesto” diyen Karaman, kendisini, Türkçü ve Turancı olarak nitelendiriyor. Türkçü dünya görüşüne sahip olan bir adayın seçilme şansının düşük olduğunu dile getiren Karaman, neden Oğan’a oy vereceğini ise şöyle anlatıyor:

“Türkiye’deki 13 milyon sığınmacının tamamı birden vatandaş olsun, 13 milyon sığınmacı oyunu almak isteyen bütün düzen partileri ‘sığınmacıları göndereceğiz’ diyemez. Sayıyı az bulup daha fazla sığınmacı alacağını iddia edenler bile olur. Sinan Oğan, 13 milyon sığınmacının 13 tane oyuna dahi talip olmadığını açıkça ifade ediyor. Bu seçim son seçim değil. Korkunç senaryolar, ürpertici teoriler birer propaganda ürünü. Demokrasi budur. İnsanları korkutmak, aniden tercih değiştirmesine neden olur. Korunma mekanizmasını harekete geçirir. Sinan Oğan’ın seçilemeyeceğini gayet iyi biliyorum. İstiyorum ki, düzen partileri de Sinan Oğan gibi siyasetçilerin arkasındaki halk desteğini bilsin. Yani onlar bizi korkutmadan önce, biz onları korkutalım.”

“Bugün helalleşmek istedikleriyle on yıl sonra düşman kesilecekler”

Türkiye’nin en büyük sorunun iktidar, ikinci sorununun da ana muhalefet partisi olduğunu düşünen Karaman, iktidar değişse de ülkenin en büyük sorununun yine iktidar olacağını söylüyor. Karaman, AKP iktidarı üzerine düşüncelerini de şöyle anlatıyor:

“İktidarın yirmi yıldır yaptıklarını, yirmi düşman bir araya gelseydi yapamazdı çünkü düşmana karşı mücadele ederdik. İktidar dost görünmeyi başardı ve pirincin içindeki beyaz taş gibi ayırt edilemez oldu. On üç yıl önce milliyetçilere kan kusturup Dolmabahçe Sarayı’nda akil heyetler görüştürerek çözüm süreci başlatan iktidar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yerli ve milli olmaya başladı. Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını ifade eden Erdoğan, ‘istikamet Kızıl Elma’ diyerek Barış Pınarı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarında ‘başkomutanım’ diyerek askeri kamuflaj giydi. Zannediyorum ki Kılıçdaroğlu da Erdoğan gibi yapmaya çalışıyor, helallik çağrılarını buna benzetiyorum. Eğer tarih tekerrür ederse bugün helalleşmek istedikleriyle on yıl sonra düşman kesilecekler.”

“Erdoğan iktidarının ekonomiden dolayı sona erecek olması benim canımı sıkıyor”

Türkiye’de bir düzen olmadığını söyleyen Karaman; eğitim, tarım, sağlık ve birçok alanda sürekli bir değişim olduğuna dikkat çekiyor. Karaman yeni iktidardan beklentilerini de şöyle anlatıyor:

“Dikkat ederseniz insanların çoğu haklı olarak ekonomiden yakınıyor ama Erdoğan iktidarının ekonomiden dolayı sona erecek olması benim canımı sıkıyor. ‘Her şeye göz yumduk, cebimiz yandığı için seni iktidardan indirdik’ diyenlerle aynı görülmeyi ar ediyorum. Erdoğan’ın yaptıklarının ekonomik hatalarla kapatılması, açılan yaraların üstünü kapatıyor. Yaralarımız iltihaplanıyor, kanıyor, asla kabuk tutamıyor çünkü ekonomi bir yara bandı gibi üzerini örtüyor. Bize pansuman lazım. O pansumanı da ekonomi diye adlandırmak yaraya tuz basmak olur. Beklediğim tek vaat, yaraya tuz basmamaları.”

“Erdoğan’ın karşısında kendi gibi birisi var”

Türkiye’nin gelişmiş bir demokrasisi olmadığını söyleyen Karaman, iktidar ve muhalefete yönelik eleştirilerini ise şöyle sıralıyor:

“Gelişmiş bir demokrasimiz olsaydı, Türkiye haritasını karman çorman şekle dönüştüren Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı olmazdı. Olsaydı bile ana muhalefet partisi olamazdı. Şehit annesini miting meydanına çıkarıp ev anahtarı teslim ederek siyasi bir şov yapan Erdoğan’ın karşısında kendi gibi birisi var. İşte bu, demokrasinin kıtlığı. Böyle bir atmosferde de demokrasi oksijenden çok zehirli bir gaza dönüşüyor. Birisi veba, öbürü sıtma gibi gözüküyor. Bunu söyleyince ‘O zaman AKP’lisin’ diye yaftalanıyoruz. Kazanması en mümkün adaya oy vermeyi düşünen varsa Erdoğan’a, yoksa Kılıçdaroğlu’na versin.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.