Ankara’da Alevilere ve cemevlerine saldırı davasında karar çıktı | Sanık Karaca üç kez 2’şer yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırıldı, tahliye olacak

Ankara’da Alevi kurumlarına saldırmaktan ve yaralamaktan yargılanan Ahmet Ozan Karaca, üç yere saldırdığı için üç kez, ikişer yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı. Yaralama suçundan ise dokuz ay hapis cezası verildi.  Karaca, cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak tahliye edilecek.

Ankara’da Alevi kurumlarına saldırma ve adam yaralama gerekçesiyle yargılanan Ahmet Ozan Karaca davasının karar duruşması bugün (7 Temmuz) Ankara 63. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Ahmet Ozan Karaca’ya, üç ayrı yere saldırdığı için, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçundan ayrı ayrı üç kez ikişer yıl sekizer ay, kasten yaralama suçundan ise dokuz ay hapis cezasına çarptırdı. Karaca, cezaevinde yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilecek. Tutuksuz yargılanan diğer iki sanık, Baver Gül ve Çağdaş Can Bardakçı ise beraat etti.

Sanık Karaca’nın saldırı sırasında güvenlik kamerasıyla kaydedilen görüntüsü

Ankara’da Ana Fatma Cemevi, Şah-ı Merdan Cemevi ve Sivas Divriği Kültür Derneği’ne 30 Temmuz 2022’de düzenlenen saldırıyla ilgili davanın karar duruşması Ankara 63. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.. 

Sanık Ahmet Ozan Karaca tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden alınarak duruşmaya getirildi. Karaca karar açıklanırken salondaydı. Karar açıklanırken oldukça sessiz ve sakin bir görüntü sergiledi. Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül ise duruşmaya katılmadı.

Cezalar

Mahkeme, sanık hakkında “basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde kasten yaralama” suçundan sanığa önce altı ay hapis cezası verdi ve yaralama eylemin silahla gerçekleşmesi nedeniyle de cezayı yarı oranında artırarak dokuz ay hapis cezasına hükmetti.

Sanığın üç ayrı yere saldırmasını ise mahkeme “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” suçu olarak değerlendirdi ve her bir saldırı için ayrı hüküm kurdu. Bu nedenle de sanık hakkında üç kez ayrı ayrı ikişer yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın eylemini “ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlediği” şeklinde değerlendirerek cezada üçte bir oranında artırarak, üçer kez ikişer yıl, sekizer ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanık hakkında “iyi hal indirimi” uygulanmasına gerek görmedi.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan ceza yok

Mahkeme, iddianamede sanık Karaca’nın, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından cezalandırılması talebi hakkında ise “Hüküm kurulmasına yer olmadığı” kararı verdi.

Okuyun: Cemevlerine saldırı davası: Saldırgan Ahmet Ozan Karaca Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi, bir sonraki duruşma 27 Şubat’ta

Okuyun: 80 barodan Alevilere yönelik saldırılara dair ortak açıklama: “Yetkilileri kutuplaştıran ve ötekileştiren dilden vazgeçmeye davet ediyoruz”

“Hiz ut-Tahrir bağlantısı var mı?”

Demokratik Alevi Derneği (DAD) Ankara Şubesi avukatı Deniz Can Aydın, sanık Ahmet Ozan Karaca’ya “Hizb ut-Tahrir isimli bir örgütü daha önce duydunuz mu? Köklü Değişim Hareketi isimli bir terör örgütünü hiç duydunuz mu” sorusunu sordu. Ardından Aydın, sanık Karaca’nın Hizb ut-Tahrir isimli örgütle bağlantısı olduğunu söyleyerek, buna ilişkin bilgileri içeren dilekçeyi mahkemeye sundu. Dosyanın henüz karar verilecek bir durumda olmadığını vurgulayan avukat Aydın, araştırılmayan hususların araştırılmasını talep etti. Aydın, davanın asliye cezada değil, ağır cezada görülmesi gerektiğini belirterek, “görevsizlik kararı” verilmesini talep etti. Mahkeme bu talebi reddetti.

Demokratik Alevi Dernekleri’nin avukatı Ebru Akkal, mahkemenin “koştur, koştur” karar vermeye çalıştığını belirterek, “Otel kayıtlarının getirilmesi zorunlu bir delildi. En basit dosyada bile bu delil getirilir, bu dosyada neden getirilmedi. Baver Gül’ün İzmir Emniyet Müdürü’yle konuşması görmezden gelindi” diye konuştu.

“Hakim sadece ‘ibadethanelere saldırma’ üzerinden ceza verdi”

Medyascope’a karara ilişkin değerlendirme yapan Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi avukatı Ümran Hakverdi,”Kötü bir karar olduğunu” belirterek, “Çünkü Türk Ceza Kanunu (TCK) 115 ‘inanç hürriyetine saldırı’ ve 216 ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ üzerinden ceza vermedi. Sadece ibadethanelere saldırma üzerinden ceza verdi” diye konuştu.

“Karaca, Köklü Değişim Hareketi üzerinden Aleviliğe karşı propaganda içeren yazıları okumuş”

Avukat Hakverdi, sanık Karaca’nın Köklü Değişim Hareketi bağlantısının olduğunu vurguladı. Sanık Karaca’nın telefonunda, Değişim Hareketi’nin yazılarını okuduğuna yönelik bir araştırmanın olduğunu belirten Hakverdi, “Hatta Aleviliği kötüleştirici, ayrıştırıcı ve Aleviliğe karşı propaganda içeren yazıları bu hareket üzerinden okumuş durumda. Biz bu hareketi ve bağlantılarını dosyanın açıklığa kavuşması açısından getirilmesini istedik ama mahkeme bunu da yapmadı” diye konuştu.

Avukatlar, karara itiraz edeceklerini söyledi.

Ne olmuştu? 

Ankara’da Alevilerin kutsal ayı olan Muharrem ayının oruç tutulan ilk günü 30 Temmuz 2022’de  Alevilere, kurumlarına ve ibadethanelerine eş zamanlı olarak beş saldırı düzenlenmişti. Saldırgan Ahmet Ozan Karaca yaptığı saldırılarda Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Mamak ilçesinde Şah-ı Merdan Kültür Evleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile Ana Fatma Cemevi’ne, Çankaya ilçesinde ise Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Merkezi’nde vakıf sekreterini bıçaklamıştı. Polis, Ahmet Ozan Karaca ile onunla bağlantılı olduğu tespit edilen Baver Gül ve Çağdaş Can Bardakçı’yı Eskişehir’de gözaltına almıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Karaca tutuklanırken, diğer iki şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Aleviler, 31 Temmuz’da Ankara’nın Mamak ilçesine bağlı Tuzluçayır’da bir araya gelerek saldırıları protesto etmişti. Basın açıklaması öncesinde polisin, “Yolu kapatıyorsunuz” diyerek eylem yapmak isteyenleri kaldırıma doğru yönlendirmesi tartışmaya yol açtı. Bir süre polisler ve protesto için gelenler arasında sözlü tartışma yaşanmıştı. 

Gazi Cemevi Dedesi Haşim Kızılveren, yaşananları Medyascope’a anlatmıştı:

“Biz Kerbelâ’dan günümüze kadar bu acıları hep çektik, çekmeye de devam ediyoruz. Ama yarınlarda da çekmek için yine sineye mi çekmeliyiz? Hayır. Biz artık uyanmalıyız, örgütlenmeliyiz. Ayağa kalkmalıyız ve toplumsal olarak hak olan değerlerimizi savunmak zorundayız.

Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF) İkinci Başkanı ve Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş, 6 Ağustos 2022’de evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramıştı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan AVF Başkanı Haydar Baki Doğan, “Federasyonumuz İkinci Başkanı, Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş, evinin önünde kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğradı. Genel sağlık durumu iyi olan Selami Başkanımıza geçmiş olsun diyor, faillerin bir an evvel bulunmasını temenni ediyoruz” diye yazmıştı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ağustos 2022’de Alevilere yönelik artan saldırıların ardından Muharrem ayının son gününde Ankara Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret edip Alevi dedeleri ve kanaat önderleriyle oruç açmıştı. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret eden Erdoğan’a, dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy eşlik etmişti. Medyascope’un edindiği bilgilere göre Erdoğan’ın Ankara Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret edecek olması Alevi dernek ve vakıf yöneticileri ile kanaat önderleri arasında tartışmalara yol açmıştı. Cemevi ziyaretine davet edilen kişilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Ali Arif Özzeybek tarafından belirlendiği ve isimlerin ev sahibi olan vakıf yöneticilerine bile söylenmediği öğrenilirken, davetli olan kişilerden bazılarının da ziyareti protesto ettiği belirtilmişti.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’na (AABF) bağlı Düren Alevi Kültür Merkezi’ne de 9 Ağustos 2022 sabahı kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saldırıda bulunulmuştu. Saldırıda kültür merkezinin camları kırılmıştı. 

Erdoğan’ın ziyaretinin ardından çalışma başlatıldı

Erdoğan’ın 8 Ağustos 2022 akşamı Ankara’daki Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret ederek Alevilerle birlikte oruç açmasının ardından dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Alevilerle ilgili danışmanı Ali Arif Özzeybek, Soylu’nun talimatı üzerine Alevilerin, cemevlerinin, dergahların ne gibi sorunlarını araştırmakla görevlendirilmişti. 

AKP’li Mamak Belediyesi’nin de desteğiyle cemevinin iç ve dış sıvaları sökülüp, tamir ve bakım yapılmıştı. Bu bakım sırasında dedelerin cem sırasında oturduğu postun arkasındaki duvarda yer alan Atatürk, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hazreti Ali’nin resimleri de“zarar gördüğü” gerekçesiyle kaldırılmış yan duvarlardan birine asılırken, yerlerine hattatlara Arapça olarak yazdırılan ve altlarına da Türkçe anlamları eklenen tablolar asılmıştı.

Medyascope’un edindiği bilgilere göre Hüseyin Gazi Cemevi Derneği yöneticileri, 9 Ağustos’ta cemevine giderek yerleri değiştirilen Hazreti Ali, Hacı Bektaş-ı Veli ve Atatürk resimleri eski yerlerine asmıştı.

Yasal düzenlemeler yapıldı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 24 Ekim 2022 tarihindeki toplantısında, torba yasada yer alan, cemevlerinin elektrik faturalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, yapı bakım, inşaat ve su faturası giderlerinin belediyelere devredilmesine ilişkin madde de tartışma konusu olmuştu.

AKP’nin Aleviler’in ibadethanelerine ve ibadetlerine yönelik “düzenlemeleri” de içeren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 8 Kasım 2022’de TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmıştı. Teklifin, Aleviler’i ve Alevilik inancını asimile etme girişimi olduğuna dikkat çeken Alevi kanaat önderleri TBMM önünde eylem yapmıştı. Polis, Meclis yakınlarındaki Ayrancı Semt Pazarı’nın önünde toplanan Alevi vakıf, dernek temsilcilerini engellemişti.

AKP’nin Aleviler’in ibadethanelerine ve ibadetlerine yönelik “düzenlemeleri” içeren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 15 Kasım 2022’de torba yasayla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

İzleyin: Hızlı ve Kısa Yorum (47): Alevilere yönelik gizli hesapların neden tutma şansı yok?

İddianamedeki suçlamalar

Cumhuriyet Savcısı Rüstem Kocadağ’ın hazırladığı iddianamede saldırgan Ahmet Ozan Karaca ile tutuksuz sanıklar Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül’ün “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme”, “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” ve “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçlamasıyla cezalandırılması talep edilmişti. Savcı, saldırgan Karaca’nın bu suçlamalara ek olarak “silahla basit yaralama” suçundan da cezalandırılmasını istemişti. Gül ve Bardakçı’nın 11 yıl dört aya kadar, Karaca’nın ise 12 yıl 10 aya kadar hapsi istenmişti.

Okuyun: Ankara’da Alevilere saldırı – Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir: “Süleyman Soylu şov yapacağına işini yapsaydı bunları yaşamayacaktık”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.