Tuzlaspor Başkanı Mehmet Berzan İlhanlı hakkında gazeteci Murat Ağırel’in ortaya attığı iddia ile soruşturma açılması malûmunuz. Kara para aklanmıştır, bahis şikesi yapılmıştır, transferler üzerinden vergi kaçırılmıştır… Bu konuların hepsini yargının vereceği karar ve soruşturma ile öğreneceğiz. Futbol ile para aklamayı daha iyi kavrayabilmek için tamamen uydurma isim ve takımlardan oluşan hayali bir senaryo çizeceğim.

Öncelikle kara para aklamanın ne olduğunu bilmemiz şart. Dünya üzerinden dönen para kabaca üçe ayrılıyor: Beyaz, gri ve kara. Beyaz para sizin vergilendirilmiş kazancınız ve tamamen yasal iken, gri para faturalandırılmamış yani vergisi devlete ödenmemiş fakat yasadışı yollarla kazanılmamış paraya deniyor. Kara para ise tamamen illegal yöntemlerle elde edilen para. Peki illegal para sisteme nasıl sokuluyor? Geçmişteki örneklerle inceleyelim.
Suç imparatoru Al Capone silah satma, kaçak alkol, adam kaçırma, kadın ticareti ve uyuşturucu gibi suçlarla kazandığı parayı sisteme dahil etmek için New York’ta büyük çamaşırhaneler kurmuştur. Hakkında açılan soruşturmalarda yetkililere gelirinin bu iş yerlerinden olduğunu beyan etmiş ve suçsuz bulunmuştur. Hatta bu suç imparatorunun hapse girme sebebi vergi kaçırma suçudur. İngilizce’de “money laundering” denen eylem yani birebir çeviri ile “para yıkama” veya “para aklama” Al Capone’nun çamaşır hanesinde kirli paraların sisteme temiz şekilde girmesi ile dile dahil olmuştur.
Başka bir para aklama metodu da “points shaving” yani skor üzerinden oynanan yasadışı yüklü miktarda bahistir. Bunun en büyük örneklerinden biri 78/79 Boston Kolej Basketbol Takımı’nın oyuncuları uzun süre New York’taki büyük suç imparatoru Tommy Gagliano’nun parasının bir kısmını bu yöntem ile legal hale getirmiştir. 11 Aralık 1978’deki meşhur Lufthansa Havayolları soygununda elde edilen 5 milyon dolar ve 857 bin dolarlık mücevherden elde edilen paraların bir kısmı basketbol takımının maçlarına oynanan bahisler üzerinden sisteme sokulmuştur. Tommy Gagliano’nın en has adamlarından mafya lideri Jimmy Burke, Boston’daki bir kolej bahis şikesi yüzünden telefon takibine takılarak 20 yıl ceza alırken, “Lufthansa Soygunu” için yeterli kanıtlar olmadığı için ceza almamış ve hapishanede ölmüştür. (78/79 Boston Kolej Basketbolu Takımı bahis skandalı yazımı daha sonra burada okuyacaksınız.).
Netflix ile tekrar hayatımıza dahil olan uyuşturucu baronu Pablo Escobar da, tüm dünyayı zehirleyerek kazandığı parayı “3” (üç) taksi ile elde ettiğini otoritelere sunarak parasını bir süre legal hale getirmiştir. Escobar’ın söylediğine göre “3” taksinin haftalık geliri 5 milyon dolardır. Fakat Kolombiyalı suç imparatorunun geliri öyle boyutlara ulaşır ki günlük 5 milyon dolarlık illegal kazancını sisteme sokmakta zorlanır. Çözümü de bir futbol kulübünün “sugar daddy”si (para babası) olmakta bulur. Atletico Nacional’e paralar yağdıran Pablo Escobar, bu dönem içinde değerinin çok üstünde transfer paraları harcar. Örnek olarak 1 milyonluk oyuncuya 2 milyon verilir. 1 milyon oyuncunun hesabına geçerken, diğer 1 milyon aracı menajerler aracılığı ile Escobar’a temiz para olarak döner.
Örnekler çoğaltılabilir ama biz günümüze dönelim. Konunun daha da iyi anlaşılması için adımız Pablo Al Capone olsun. Avrupa’da uyuşturucu, kadın ticareti, insan kaçakçılığı ile yüklü miktarda illegal para kazanalım. Fakat bu kara parayı Avrupa kıtasında bir şekilde yasal hale getirmemiz gerekiyor. Öncelikle ekonomik olarak zor günler geçiren ve varlığını sürdürmesi için anlık olarak nakit akışına ihtiyacı olan bir kulüp bulmalıyız. Bu öyle bir kulüp olmalı ki, ne UEFA Şampiyonlar Ligi seviyesi gibi tüm gözlerin üzerinizde olduğu, ne de Türkiye’nin bazı 3. küme takımları gibi hiç ilginin olmadığı bir takım olmamalı. En uygunu; İngiltere’nin alt liglerinden veya İskoçya, İrlanda, Galler gibi futbol ile yatıp kalkan ama başarılı olmayan bir ülkeden takım satın almak.
Pablo Al Capone biraz araştırma yapınca şunu fark eder. Ada diye tabir edilen İngiltere’nin başı çektiği futbol coğrafyasında kulüp sahibi olmak çok kolaydır. Aranan şartlar; daha önce batmamış olmak ve dolandırıcılık ile ilgili suç kaydının bulunmamasıdır. Sütte leke olan ama onda leke olmayan Pablo Al Capone da Galler Ligi’nden bir takım alır. Batacak olan takımın kasasına yüklü miktarda illegal parasını bağış yoluyla koyar. Bu paranın kaynağı da nüfusu 68 bin olan ama ne hikmetse 80 binden fazla banka hesabı olan (1,4 trilyon dolar bu adada işlem görmektedir) Cayman Adaları’dır. Oradan gelen paraların izlenmesi “ada kanunları” gereği imkansızdır. Bu kara paranın halen legalleşmediğini hatırlatalım. Ligin başlaması ile, 10 bin kişilik stadyuma fahiş fiyatlarla bilet satılır. Pablo Al Capone akıllı adamdır ve Galler’de barlardan topladığı adamlarla tribünü doldurur. Bir de takım sahibi olduğunuzda maç günü kantin gelirleri ile forma satış gelirlerinin takibi zordur ve satıcının beyanı esas alınır. Yani 100 bin sosisli sandviç ve 100 bin forma sattık desek ve bunu faturalandırsak, 100 bin kişiye yasal kanallarla ulaşmak ve sorgulamak imkansızdır. Pablo Al Capone’un illegal kazancı arttıkça bu küçük Galler kulübü ona yetmez. Bir de işin içine bahis sokmalıdır. Bunun için de Orta Avrupa’da illegal bir bahis şirketi kurar. Kendi takımına binlerce aracı üzerinden bahisler oynatır.
Pablo Al Capone’nun gelirleri bahisten gelen paraları da aklamaya yetmez hale geldiğinde, Galler kulübüne aracı şirketleri üzerinden sponsor olur. Küçük kulübün kasası dolar ve eurolar ile dolar. Aslında kasa tektir ve kulübün sahibi tüm parasını sisteme dahil edebilmiştir. Bu arada mevzunun bir de “sportswashing” tarafı vardır. Yani para ile kendisini aklama. Galler halkı bizim Pablo Al Capone’u çok sever. FIFA bu kirli adamı çok sever. Ülkesi suç imparatoruna tapar çünkü sıcak para girişi bu adam sayesinde sağlanmaktadır.
Fakat bir sorun var. Her ne kadar kasa ortak olsa da Pablo’nun parası kulüpte ve artık tamamen kendi hesaplarına dönmeli. Bunun için de başkan kulübü satılığa çıkarır ve ilk başta kulübe akıttığı paraları kulüpten yasal yollarla talep eder. Kulübün satışı gerçekleşince yeni gelen sahip bu ödemeleri yapar. Böylelikle Pablo Al Capone’nun tüm parası beyaz para haline gelir ve aklanmış olur.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi, spor yoluyla yılda yaklaşık 140 milyar doların aklandığını tahmin ediyor. Bunun önüne geçmek için Finansal Fair-Play çıktı fakat açıkçası güçlünün borusu ötmeye devam ediyor. Hayali karakterimiz Pablo Al Capone gibi yüzlerce kişi sporun içinde var ve en acısı buna ülkelerin de göz yumması. Hatta modern zamanda mevzu daha da bir enteresandır. İngiltere alt liglerde kontroller sıkılaştı. Lakin nasıl oluyorsa Roman Abramovich gibi parasının kaynağı net belli olmayan insanlar en üst düzey takımların sahibi olarak yıllarca kabul görüyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaynak: Pideeco, UNODC, Mr. Manager