Gökhan Bacık yazdı: Kerim Ağa Han’ın ardından İsmaililik

Bu haftaki yazısında Gökhan Bacık, geçen hafta yaşamını yitiren İsmaili-Şii Müslümanların lideri Kerim Ağa Han’ın geride bıraktığı mirası, İsmaili geleneğinde “Ağa Han” statüsünün önemini ve halefini bekleyen görevlerini ele alıyor.

Gökhan Bacık yazdı: Kerim Ağa Han’ın ardından İsmaililik
Gökhan Bacık yazdı: Kerim Ağa Han’ın ardından İsmaililik

İsmaili-Şii (Nizari) Müslümanların lideri Kerim Ağa Han, 4 Şubat’ta 88 yaşında öldü. Ağa Han, yaklaşık olarak sayıları on beş milyonu bulan ve otuzdan fazla ülkede yaşayan İsmaili-Şiilerin liderliğini 1957 yılından beri yapmaktaydı. Harvard Üniversitesi İslam tarihi bölümünden mezundu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ağa Han’ın ölümüyle ilgili yayınladığı taziyede, “Kaotik dünyada barışın, toleransın ve şefkatin sembolüydü,” ifadesini kullandı. Kanada Başbakanı Justin Trudeau,  “Küresel barışın savunucusu bir arkadaşımı kaybettim,” dedi. Kanada Başbakanı nitekim cenazeye katılmak için Lizbon’a gideceğini duyurdu. Portekiz Başbakanı Luis Montenegro, Ağa Han’ın ölümünde duyduğu “derin üzüntüyü” paylaştı.

İsmaililik geleneği ile İslam ilişkisi

Şiilerin İmamı Cafer Sadık ölünce yeni imamın kim olduğu konusunda bir tartışma başladı. Diğer gruplar Musa Kazım’ın imamlığını kabul etmesine rağmen bir grup, İsmail’in imamlığında karar kıldı. Böylece İsmaililik ayrı bir kol olarak ortaya çıktı. İkinci önemli gelişme ise, İsmaillilerin 874 yılında mevcut imamın gizlenmesini kabul etmemeleri. Bu büyük kırılma, Şii dünyasını ikiye böldü. Bugün İran’da yaşayan Şiiler (on iki imam) imamın artık gaip olduğunu ve geri dönene kadar bir imamın olmadığına inanmaktadırlar. 1979 İslam devriminden sonra yazılan yeni anayasada Humeyni bir içtihat yaparak, gaip imam dönene kadar bu görevi İran’ın dini liderinin yapacağını ilan etti. Ancak İsmaillilere göre imamet kesilmeden devam etti. Nitekim geçtiğimiz hafta ölen Kerim Han İsmaillilerin 49. imamıydı. Gelenek üzerine Kerim Han bıraktığı vasiyet ile oğlu Rahim’i 50. imam olarak atadı.

Şii imamet teorisine göre İsmaili imam kutsaldır. Tanrı’nın bizzat seçtiğidir. Şeriatı yorumlamada mutlak güç sahibidir. İsmaili imam, mutlak velayeti temsil eder. Yeryüzünün tartışmasız tek valisidir. Doğrudan Allah’tan gelen mutlak ilhama ve bilgiye mazhardır.

Fatimilik

İsmailliler, İslam medeniyetine büyük izler bırakmıştır. Tarihte daha ziyade dava olarak var olmuşlardır. Bunun istisnası Fatımi devletidir. Fatimi devletiyle İsmaililik ilk defa hem dava hem devlet haline gelmiştir. Fatimi halife el-Aziz (975-996) döneminde bu devletin etkisi Fas, Sicilya, Mısır, Hicaz hatta Suriye’yi etkisi altına almıştı. Fatimilik, Abbasi Halifesi Kadir devrinde çok büyük bir tehdit haline geldi.

Fatimiler, Hicazı idare ettikleri dönem haccı dahi yönettiler. Fatimi rehberleri (dai) Abbasi düzeninin en önemli parçası Samanid hanedanının üyelerini etkisi altına aldılar. Bu tehdit, Sünni teolojinin gelişimini etkiledi. Nizam el-Mülk, Gazali gibi Sünni aktörlerin düşüncelerinin arkaplanında Fatimi tehdidin etkisi vardır. İlhamı, Sünni teolojinin içine katan Gazali, Kitab al-Mustazhiri’de oldukça rasyonel bir tavırla İsmaili imamet teorisini ve İsmaili imamlığının ilhama dayalı bilgisini eleştirir. 11. Yüzyıl Şii altın çağıdır. Fatimiler, bir yandan bölgeyi etkisi altına almışlar diğer yandan Ezher gibi parlak bir üniversite kurmuşlardır. Bu arada, Zeydi Şii bir devlet Bağdat’ı bir asra kadar yönetmiş ve Sünni halifenin kim olacağına Zeydi siyasiler karar vermiştir.

İsmaililik geleneğinde Ağa Han’ın belirlenmesi

İsmaili imama 19. yüzyıldan itibaren Ağa Han unvanı veriliyor. Bu unvanı İsmaili bir imama ilk defa 1818 yılında devrin Kaçar/İran şahı verdi. O tarihten itibaren İsmaili imamlar “Ağa Han” unvanıyla anılıyor. Günümüzde İsmaili cemaatin yönetim merkezi, yani divan, Lizbon’da. İsmaili imamet hanedanının aynı zamanda Fransa’da kullandığı bir saray var. İsmaili cemaatini bugün bir tür “devletimsi” olarak görmek gerekiyor. Kanada, Portekiz, Pakistan gibi ülkeler cemaat nezdinde kendilerinin temsili için diplomatik temsilci atamaktadır.

Divan, Lizbon — Gökhan Bacık yazdı: Ağa Han’ın ardından İsmaililik

Ağa Han’ın Batı’daki etkisi ve itibarı

İsmaili hareket Batı’da çok etkilidir. 48. İsmaili İmam Milletler Cemiyeti nezdinde Hindistan’ı temsil etmiştir. Geçen hafta ölen 49. İmam Kerim muhtemelen dünyanın önde gelen bütün devlet ve hükümet başkanlarıyla en üst düzey görüşmeler yaptı. İsmaili imamın bir ülkeye ziyaretine standart devlet başkanı protokolü uygulanır. Örneğin, Ağa Han, Kanada parlamentosunda konuşur, Fransa ziyaretinde Cumhurbaşkanı tarafından sarayın kapısında karşılanır. Soğuk Savaş’ın son günlerinin en kritik olaylarından biri olan 1985 yılında Cenevre’de gerçekleşen Reagan-Gorbaçov buluşması, Ağa Han Kerim’in tahsis ettiği evde gerçekleşmiştir. Bu hafta yeni Ağa Han olan Rahim, geçen yıl Almanya Cumhurbaşkanı’yla görüşmüştü. Bunlar kadar önemli bir nokta ise şudur: Bütün dünyanın kabul ettiği ve bir mesleki kalite dalında en üst ödülü veren tek Müslüman grup muhtemelen İsmailliler. İsmaili imam adına verilen Ağa Han Mimari Ödülü dünyada mimarlığın Nobel’i olarak görülür. Genel olarak İsmaililik, Batı’da en üst düzey tanınmaya sahip İslami cemaatlerden biri olarak görülebilir.

İsmaili imamet bir taraftan da paradokstur. Agha Han’ı Afganistan’da toplanmış ve salavat getiren köylülerin arasında yürürken görmek mümkün olduğu gibi öbür taraftan onu Batı’da saray ortamlarında görmek mümkündür. İsmaili hanedanın gücü ve serveti sürekli tartışma konusu olmuştur. 1949 yılında hanedanın önemli üyesi Ali Han, dönemin Hollywood oyuncalarından Rita Hayworth ile evlenmişti. Cemaatin, kalkınma fonu AKDN’nin bazı yıllar gelirleri beş milyar dolara yaklaşmaktadır.

Yeni Ağa Han’ın görevleri

Brown Üniversitesi mukayeseli edebiyat bölümü mezunu yeni Ağa Han Rahim 53 yaşında. Cemaatin manevi liderliğini yaparken İsmaillilerin yönettiği büyük bütçeli kurumları yönetecek. Bunların başında yukarıda bahsettiğim AKDN, Ağa Han Kalkınma Fonu var. Hareketin pek çok ülkede örgütlenmiş üniversiteleri ve akademileri bulunuyor. Örneğin Londra’da Ağa Han Üniversitesi bulunuyor. Burada aynı zamanda etkin entelektüel yayınlar ile adından bahsettiren İsmaili Çalışmalar Enstitüsü de bulunuyor. Bu enstitünün benzerleri/branşları Kanada MacGill Üniversitesi gibi kurumlarda da açılmış vaziyette.

İsmaili cemaatin modernleşmiş hatta ‘Batılılaşmış’ (örneğin İsmaili imamların uzun süredir ana dili İngilizce ve Fransızca) yönleri Batı’da etkisini açıklamak için bir neden. Nitekim adet olduğu üzere diğer Müslümanlar, İsmaili imameti “Batı’nın adamı” gibi sıfatlarla eleştirmekten kaçınmaz. Ne var ki, İsmaili hareket iki konuda diğer Müslümanlara için ilginç bir örnek olabilir: Birincisi, siyasi güç ve devlete sahip olmadan kültürel yollarla etkili olmak. İkincisi, dini olsun seküler olsun bir hareketin en büyük misyonunun üyelerinin emeklerini ve parasını kullanmak değil onların gelişimine maddi olarak katkı da bulunmak olduğu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.