Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ruşen Çakır yazdı: Yazmasam olmazdı

Galiba en son yazımı, darbe girişiminin hemen ardından 16 Temmuz 2016’da yazdım: 8 soruda 15 Temmuz darbe girişimi. Halbuki hayatı boyunca yazmış birisiyim. Ortaokul yıllarında başladığım yazı serüvenim sol hareket içinde ivme kazandı, 1985’te Nokta Dergisi’nde gazeteciliğe atıldıktan itibaren hayatımın en büyük belirleyeni oldu. Sonra televizyon işin içine girdi. Artık hem konuşan hem yazan biri olmuştum. 2016 Ocak ayında Habertürk’ten atılınca yazmayı bıraktım ve sadece Medyascope bünyesindeki yayınlar aracılığıyla gazeteciliği sürdürmeye başladım. Ta ki bugüne kadar. Aradaki tek istisna girişte sözünü ettiğim 15 Temmuz yazısı.

“Neden?” diye soracak olursanız cevabım “Yazmasam olmazdı” olacak. Zira kendilerini Medyascope’ta düzenli video analiz yapmaya epey de zorlanarak ikna ettiğim arkadaşlarımızla dünden itibaren Hafta Sonu Yazıları’nı başlattık. Onları yalnız bırakmak istemedim diyeceğim ama kan çektiğini de yalanlayacak değilim.

Peki neden şimdi başladı Hafta Sonu Yazıları? Aslında aklımızda hep vardı. Esasında yazarların da ağırlıklı bir yere sahip olduğu bir “haber sitesi” yapmayı hedefliyorduk. Sonra Gazeteduvar’daki o tatsız gelişmeler yaşandı. Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, çok sayıda yazar ve çalışan ayrıldı. “Acaba ayrılanlarla birlikte o kafamızdaki haber sitesini yapabilir miyiz?” diye düşündük, kısa süre içinde olamayacağı anlaşıldı. Bu arada Medyascope’ta yorum yapan çok sayıda arkadaşımız da herhangi bir yerde yazı yazamaz duruma düştüler. Bunun üzerine, Medyascope’un çoktan kendini kanıtladığını da düşünerek, yani “Yoksa format mı değiştiriyorlar?” sorusunu anlamsız kılacak bir şekilde Hafta Sonu Yazıları’na karar verdik.

İlk aşamada ben dahil on kişi olarak yola koyuluyoruz. Hepimiz Medyascope bünyesinde yorum yapan kişileriz. Ayşe Çavdar, Ülkü Doğanay, Sevilay Çelenk, Kemal Can ve Aydın Selcen, Gazeteduvar olayını yaşayan isimler. Seren Selvin Korkmaz ve Roj Girasun yakın zamanda Medyascope bünyesine katıldılar, birlikte program yapıyorlar. Edgar Şar ve Alphan Telek ise imzacı oldukları için üniversiteden uzaklaştırıldıktan kısa süre sonra Medyascope’ta çalışmaya başlayan iki genç siyasetbilimci ve ben. Ocak ayında yeni ve Medyascope’tan zaten tanıdığınız başka isimler de katılacak aramıza.

Bu yazıyı kısa bir giriş olarak kabul edin. Bundan sonra her pazar, eğer bıkmadıysanız, yazılarımla da sizlerleyim. Ama esas olarak yayınlar sürecek.

Amacımız, günümüz Türkiyesi’nde gazeteci olarak var kalmak. Aynı zamanda kaliteli bir gazetecilik yapmak. Buna bağlı olarak amacımız Medyascope’un ilk gününde duyurduğumuz gibi Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu sivil, bağımsız, özgür ve çoğulcu bir medya ortamının oluşmasına katkıda bulunmak. Bunu da sizlerin destek ve katkılarıyla yapabiliriz.

Ruşen Çakır’ın yazısını Gökçe Çiçek Kösedağı seslendirdi:

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.