Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ozan Sağsöz yazdı: Talihli saatler

“Geceyi saatlerine bakarak anlıyorlar” diyor şair. Zaman olgusunun modern zamanlarda büründüğü mekaniklikle öncesindeki organikliğin tezatlığını bu dize ne güzel anlatıyor. Modern dönemde zaman saniyelere, saatlere, günlere eşit bölünmüştür ve homojendir. Hepsi birbirinin aynı nitelikte ve niceliktedir. Sezyum atomunun belirli bir tepkime süresini ölçü alır. Yani gayet mekanik ve nesneldir. Mesaili çalışanlar için pazartesi sendromu ve mutlu cuma, bayramlar vb. anlam yüklediğimiz gün ve vakitleri saymazsak mekanik çağda zamanın yahut saatlerin hiçbiri diğerinden daha iyi yahut daha kötü değildir. Modern dönem öncesi dönemde ise belirli işleri yapmak için belirli saatler belirlenir ve buna göre hareket edilirdi. Bu zaman belirleme iki basamaklıdır: Birincisi nesnel zaman, mesela tarlayı ekmenin zamanı ekim ayının olması gibi. Bir de tarlanın öznel olarak ekim zamanı vardır. Ekim ayının belirlenen belirli gün ve saatinde ekilmesi gibi. Öznel yahut organik zaman gezegenlerin belirli bir düzen içinde dizilmesinden de etkilenebilir. Dünya merkezli kozmolojide evrenin merkezinde dünya, onun da merkezinde insan yer alır. Bu kozmogonide yedi gezegen ( Ay, Güneş,  Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn ) dizilişine göre belirli saatler belirli işlere başlamak için iyi yahut kötü sayılır.

Bu kozmolojide ay altı-ay üstü âlem birbirini bütünler. Ay altı âlemde oluş ve bozuluş (kevn ve fesat) varken ay üstü âlem bunun tam tersidir. Gezegenlerin ve yıldızların dizilişi bu oluş ve bozuluşu etkiler. Ay üst âlemde gezegenler belirli bir seyir yolu yani felekler üzerinde yüzer. Bu düzenin bozulması ay altı âlemde felaketlere sebep olur. [1]

Öznel zamanın hesaplanması insan hayatının her anında yer alır. Tarihi olarak kurumsal bir yapı da arz eder. Babil’den başlayarak yıldızlara ve onların konumuna bakan ve yorumlayanlar hükümdarla yakından alakalıdır. Mezopotamya geleneği bunu Osmanlılar’a kadar taşımıştır. Müneccimlik ve müneccimbaşılık gibi görevler aslında bu tarihi derinlikte değerlendirmeyi gerektirir. Ordunun yola çıkması yahut temel atılacak bir yapının yıldızlara göre, konuma göre uğurlu bir saatte yapılması gerekir. Başarı yahut başarısızlık başlanılan işin talihli bir saatte yapılması ile doğrudan alakalıdır. Tarihi Göynüklü’de III. Ahmet’in İran seferine çıkarken müneccimbaşının tayin ettiği saate göre hareket ettiğini öğreniyoruz:

            “Şevketlu Padişahımız vaktaki mah-ı Muharremu’l-haram’ın on sekizinci yevm-i pencşenbih guni sa’at beşde iken ve mah-ı Temmuz’un yigirmi dordunci guni olup be-kavl-i muneccimin eşref sa’atde olduğı hasebiyle Yalı Koşki mahallinde iki aded lenger-endaz olan cekdirmeler ile sa’adetle azimet idup Uskudar ‘da Buyuk İskele nam mahalle nuzul olundı.”[2]

Sefere çıkmak gibi bina yapmaya başlamak da yine uğurlu saate göre yapılır. Evliya Bitlis kalesinin inşasını şöyle tasvir eder:

            “Beri tarafda Bedlîs cemî‘i hukemâları ve mühendis-i üstâd-ı kâmil bennâları ve cemî‘i ulûm-ı garîbe vü acîbe sâhibi keheneleri cem‘ edüp bu kal‘anın tâli‘-i imâretinin sa‘d sâ‘atin bulup vilâdet-i Server-i Kâ’inât’dan sene 872 mukaddem kal‘a-i Bitlîs binâ olunup sene 882 târîhinde İskender vefât etmişdir.”[3]

Talih bazen gökten bir kuş ile başımıza konar. Bazen de yıldızların ve gezegenlerin dizilmesiyle kendini gösterir. Şiirle başladık şiirle nihayete erdirelim. Sezai Karakoç’un göklerden kelimesinin yerine feleklerden diye okuyarak bitirelim:

            “Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır.

            Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır.”


[1] Disaster (İng.)  yani felaket kelimesinin anlamı da birebir olarak feleklerin yani yıldızların düzenin bozulmasıyla karşılık gelmektedir.

[2] Tarihi Göynüklü, s. 388 Haşmetli Padişahımız Muharrem ayının on sekizinci perşembe günü saat beşte ve Temmuz ayının yirmin dokuzuncu günü müneccimin sözü ile eşref saatte olduğundan dolayı Yalı Köşk’ü mahallinde demir atmış iki çektirme ile Üsküdar’da Büyük İskele nam yere indi.

[3] Evliya Çelebi Seyahatnamesi cilt 4, s 59. Beri tarafta Bedlis bütün bilginleri, yetkin usta mühendisleri, yapı ustalarını, bütün garip ve acayip ilim sahibi kâhinleri toplayıp bu kalenin imaret talihinin uğurlu saatini buldu. Kainatın Serveri’nden 872 sene önce Bitlis Kalesi yapılmış, 882 [1477] tarihinde İskender vefat etmiştir.

Ozan Sağsöz’ün “Talihli saatler” başlıklı yazısını Kaya Heyse seslendirdi.

Ozan Sağsöz’ün önceki yazıları:

Tanrılar, azizler ve pîrler

“Haşa minessamiin pîrsiz ve nursuz adamlardır”

Ya devlet başa ya kuzgun leşe – Kültigin’den Osmanlı’ya hükümdarlık sembolizmi

Ya devlet başa ya kuzgun leşe – Osmanlı’da hükümdarlık sembolizmi üzerine

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.