Sergen attı şampiyonluk geldi…
Sergen koşuyor… Seker mi? Sekti! Sergen… Cuducini ve gol!
Biz aslında iki Sergen Yalçın tanıyoruz. Bir tanesi sahada “keyfi” yerindeyse rakip ayırt etmeden harikalar yaratan futbolcu. Diğeri ise Alaçatı’da bohem hayatından bir anda çıkarılıp stüdyoya getirilen ve maçları yorumlaması istenen Sergen Yalçın.
Sahadaki Sergen’in hayranıydım. 10 numaranın 2002’de Denizlispor’a attığı frikik golünü, yatarak Adanaspor’a attığı golü halen açıp ara ara izlerim. Canlı olarak izlediğim en tahmin edilemez oyuncuydu. Fakat bu “keyfi oynama” durumu, kendine bakmaması Sergen’in olabileceği en iyi futbolcu olmasının önüne geçti. O da zaten istemiyordu… Yeteneklerine ihanet eden bir adam olarak görürdüm Sergen Yalçın’ı. Ama ne zaman ki gazeteci Candaş Tolga Işık ile yayınlara başladı; keşke hafızamda, sahadaki 10 numara Sergen olarak kalsaydı dedim.
Almanya’nın ev sahipliğindeki 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası sırasındaki Sergen Yalçın incilerinden çok fazla bahsetmeyeceğim. Zaten sosyal medya sağ olsun her yerde maruz kalıyoruz.
“Montella benim rakibim değil…”
Turnuvanın en genç ikinci kadrosu ile çeyrek final oynayan Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Vincenzo Montella için “Benim rakibim değil. Aynı klasmanda değiliz. Hiçbir başarısı olmayan bir teknik direktör.” demişti. Neticede Stefan Kuntz sonrası Milli Takım için ismi geçenlerden biri de Sergen Yalçın’dı ve kendisini göreve daha hazır görüyor olabilirdi. Lakin hazır değilmiş… Hollanda’yı jenerasyonu kaybolmuş olarak yorumlarken, “1” tane oyuncu bile sayılamayacağını iddia etti. Elendiğimiz Hollanda’nın sadece kanat bekleri Ake, Dumfries, Frimpong, Van de Ven… Televizyon kumandasını yere düşürürken kendiliğinden kanal değiştirse bu saydığım isimlerin maçına denk gelirsiniz ve hayran olursunuz. Turnuva öncesi yayında bangır bangır gelen Gürcistan hakkında “gol atamazlar” yorumu yaptı. Giderek Sergen Yalçın parodiye dönmeye başladı.
Hafta içi Kafa TV’de yayınlanan Falso programında yorumcu Sergen Yalçın, bir dönem ligimizde Alanyaspor’u çalıştırmış, şu anda da Hollanda devi Ajax’ın teknik direktörü olan Francesco Farioli’ye salladı: “Adam hoca değil bir kere analizci” diye. 15-20 yıl önce bu tarz eleştiriler duyardık hatta hak bile verirdik. Fakat artık takımlar soyunma odasını yönetecek marka isimler yerine, ortaya bir oyun anlayışı koyan ve onu takımı ile geliştirebilecek isimlere gidiyor. Jürgen Klopp sonrası Liverpool Arne Slot’u aynı oyununu devam ettirmesi hatta geliştirmesi için getirdi. Bayer Leverkusen, Pep Guardiola’nın yanında yetişen Xabi Alonso’yu ortaya koyacağı vizyon için takımın başına oturttu. Eskinin “hadi koçum, başarırsınız evlatlarım” hocaları yerine yeni nesil hocalar saha parselizasyonundan, topun kaç saniyede hangi bölgede kapıldığına, pas atan ile pas verenin vücut açılarındaki hataların düzeltilmesine kadar marjinal farklar peşindeler.
Program sırasında izlerken cehaletin verdiği özgüvene şaşırdığım iki kısım vardı. İlki “Buna bile gol attırdım dediğin bir santrafor var mı?” sorusuna verdiği cevaptı. Sergen Yalçın: “Stefan Kuntz… Tam bir baltaydı futbolcuyken. Dümdüz Alman forvet. Ver önüne vursun…” diye yanıtladı.
“Stefan Kuntz baltaydı”
1983-1999 yılları arasında futbol oynayan Kuntz, Almanya Bundesliga’da çıktığı 449 maçta 179 gol-31 asist yapmış bir isim. Attığı 179 golle Gerd Müller’in lider olduğu Bundesliga’da en çok gol atan Alman futbolcular arasında 6. ve diğer milletten golcüleri de koyunca 8. sırada. Hatta Kuntz 1990/91 sezonunda takımı Kaiserslautern’i şampiyonluğa taşıdığı için “Yılın Futbolcusu” ödülünü almıştı. 1995/96 sezonunda Beşiktaş’ta birlikte forma giydiği Sergen Yalçın için Stefan Kuntz Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın hocası olduğunda: “Sergen Yalçın’ı teknik direktör olarak kenarda gördüğümde güldüm” açıklamasını yapmıştı. Belki de onun intikamı için Kuntz’a “balta” benzetmesi yapıldı.
Sergen Yalçın’ın asist yaptığını iddia ettiği Stefan Kuntz, Beşiktaş’ta 30 lig maçı, 2 Türkiye Kupası, 2 Şampiyonlar Ligi Elemesi toplam 34 maça çıktı ve 11 gol-4 asist yaptı. İddia ettiği diyorum çünkü Alman futbolcunun siyah-beyazlı forma ile attığı gollerin hiçbirinde Sergen Yalçın’ın asisti yok!
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Anadolu takımlarında başarılı olduğunu iddia eden Sergen Hoca: “10 sene Anadolu’da çalıştım ve hepsinde başarılı oldum” dedi. Merak ettim baktım maç başına 1.50 puan ortalamasını geçtiği takım yok. 9 maçlık Sivasspor, 5 maçlık Eskişehirspor tecrübelerinde galibiyet alamadan takımlardan ayrıldı. Peki Sergen Hoca acaba Beşiktaş efsanesi olmasaydı, siyah-beyazlıların teknik direktörü olabilir miydi?
Farioli’nin arkasından hızını alamayan Sergen Yalçın’ın, şu an Alman devi Borussia Dortmund’u çalıştıran teknik direktör Nuri Şahin hakkındaki görüşleri: “Dortmund’a hoca olmak bu kadar kolay mı? Antalyaspor’da iki sene çalış, hiçbir başarın yok, sonra Dortmund’da hoca ol. Bu nasıl oluyor mesela? Teknik direktörlükte bir yere gelmek için bazı başarılar elde etmen gerekmiyor mu?” şeklindeydi.
Sergen Yalçın burada da başarıyı kupa kazanmaya yani sonuca endekslemiş. Lakin modern futbolda başarı kıstasları değişti. Artık başarıya giden yol, en az sonuç kadar önemli. Herkes sahada bir vizyon görmek istiyor ve hocalara da bundan dolayı yatırım yapıyor. Başarısız Nuri Şahin’in futbolculuk CV’sinde Borussia Dortmund, Real Madrid ve Liverpool gibi devler var. Hani Sergen Yalçın’ın “Real Madrid’de oynamak isterdim” dediği kulüpte Nuri Şahin oynadı. Sadece futbolculuk kariyeri bile ona sayısız kapı açacakken Nuri Şahin, Sir Alex Ferguson’un konuşmacı olduğu Harvard Business School’da eğitim aldı. Sergen Yalçın, Antalyaspor’da futbolcular ile iletişim kuramazken, Nuri Hoca aynı takımda Türkçe, Almanca, İngilizce, İspanyolca ve Flemenkçe konuşarak oyuncularına taktiklerini aktarıyordu.
“Borussia Dortmund’un eski oyuncusuydu Nuri o yüzden hoca oldu” da yanlış bir önerme. Geçen yıl takımı UEFA Şampiyonlar Ligi finaline taşıyan teknik direktör Edin Terzic, Dortmund’un eski oyuncusu değildi. Aynı Farioli’de olduğu gibi Sergen Yalçın demode ve tabulaşmış yorumlarının temeli: “Ne başarısı var?” Mesela Burnley’i küme düşüren Vincent Kompany’nin ne başarısı vardı da dünyanın en büyük kulüplerinden Bayern Münih’in teknik direktörü oldu. Devir değiştir ve ne yazık ki Sergen Yalçın 15-20 yıl önceki halinde kalmış. Yetenekli futbolcudan, eğlenceli ve zeki yorumcu kimliğini de giderek kaybediyor.
Televizyon, radyo, YouTube fark etmeksizin hepsinde öncelik “izlenmedir”. Candaş Tolga Işık da Sergen Yalçın gibi eski tabirle “reyting canavarı”nı buldu. Ama hocanın gelecekteki kariyerinden ve repütasyonundan yiyorlar…