Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Alphan Telek yazdı: Kadının hor görülen emeği

Bugün 1 Mayıs, dünyanın pek çok yerinde emek kutlanıyor.

Salgın çalışanların, iş arayanların ne kadar derin bir güvencesizlikle karşı karşıya olduğunu net bir şekilde ortaya koyarken bir de emeği görülmeyen ya da hor görülenler var.

Sadece Türkiye’de değil dünyada özellikle ev ve bakım işleri bir iş olarak görülmediğinden ya da çoğu erkeğin işine bu geldiğinden, kadının yoğun ve çeşitli emeği ya görülmüyor ya da hor görülüyor.

Bu durum kadınlar arasında derin yaralara sebep oluyor. Dahası kabul edilmeyen –takdis edilmeyen, onaylanmayan, görülmeyen– emek bunu sergileyen kişiler arasında ağır bir yük yaratıyor. Sosyolog Richard Sennett’in kullandığı “işe yaramazlık kâbusu” kavramı buraya denk düşmekte. Bu kavramı, yıllarca okuyup daha sonra iş bulamayan gençler arasında gözlemlemiştim. Bu his ev kadınları üzerinde de tarifi imkansız bedellere neden oluyor. Milyonlarca insan her gün uyandıktan sonra bu hisle mücadele ediyor.

Birilerinin gerçek ve işe yarar emeğin sadece kendi emeği olduğunu doğrudan söylemesi ya da bazen bunu dolaylı şekilde hissettirmesi açık bir psikolojik şiddettir. Onaylanmamış ve takdir edilmemiş –hor görülen– emek buna sebep olur.

Bugün Türkiye’de yüz binlerce kadın fiziksel şiddete maruz kalıyor. Fiziksel şiddetin haricinde, milyonlarca ev kadını –yani düzenli bir işi ve geliri olmayan  ve ev bakımı üstlenen kadınlar– ayrıca bir psikolojik şiddete maruz kalıyor.

Türkiye’de on milyonun üstünde ev kadını var.

Yemek yapıyor, ev temizliyor, çocuk bakıyor, yaşlı ve hasta bakıyor, çocuğun sorumluluğunu alıyor, tarlaya gidiyor, ev işlerinin gerektirdiği her şey ve bazen çok daha fazlası oluyorlar.

Ev kadınları adeta her evin jokeri olmuş durumdalar. Her koşulda onların emeği işe koşuluyor.

Fakat joker olmanın en kötü tarafı nedir bilir misiniz?

Hiçbir zaman as oyuncu olarak görülmediğinizden ne kadar çok iş yaptığınız hiç dikkate alınmaz. Takdir edilmez, onaylanmaz. Onları zaten yapacaksın önkabulüyle yaklaşılır.

Kabul edelim bu bir kölelik ilişkisidir. Bilir misiniz, Roma’yı ve Antik Yunan’ı ayakta tutan milyonlarca kölenin emeğidir derler. Paha biçilemeyen bir kölelik sektöründen bahsedilir.

Bugün Türkiye’yi ayakta tutan da bu kadın emeği. Her birimiz tarafından hor görülen, takdir edilmeyen, eşit muameleye dahil edilmesi düşünülmeyen. Dikkate alınmayan ya da dikkate alınması önemli görülmeyen. Bunun kararını kim veriyor?

Evet, makro siyaset önemlidir. Evet, Erdoğan rejiminin son 20 yılda yarattığı eşitsiz ilişkiler ve yasalar söz konusu (İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek gibi). Peki biz erkekler ne yaptık? Her birimiz evlerimizde gerekli özeni, gerekli dikkati eşlerimize, annelerimize ya da evde yaşayan bu emeği sergileyen kadınlara gösterdik mi? Kadın ve erkek eşitliğini gerçek anlamıyla hem siyasette hem de evde istedik mi, gereğini yaptık mı?

Eşitlik ve demokrasi güzel kavramlardır. Ama gündelik hayatta kurulurlar. Bütün sorunların kökeninde bugünün iktidarını işaret etmek kolay. Fakat bundan önce bütün erkeklerin ilk olarak kendi ailelerinde, kendi etraflarında nasıl bir tavır sergilediklerini ve nasıl kararlar aldıklarını düşünmesi lazım. Ağzından eşitliği, demokrasiyi düşürmeyenler bunları gündelik hayatta hemen şimdi, şu anda kurulduğunu bilmeleri ve gereğini yapmaları gerekiyor.

Aksi ikiyüzlülüktür. Kötü bir şakadır.

Ve büyük şair Pablo Neruda’nın dizelerinde vücut bulduğu üzere, çağrıda bulunmak gerekir:

Eğer tatsız bir şakaysa bu, beyler,

Karar verin sırası geldi ciddi olmanın artık,

Deniz kudurmuş kan yağıyor.

Bu yazıyı onlarca iş yaptığı, emek sergilediği ve hepimizi büyüttükleri halde hiçbir şekilde takdir edilmeyen, emekleri hor görülen önce annem, sonra ülkemin kadınları sonra da bütün kadınlara ithaf ediyorum.

İyi pazarlar!

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.