Arzu Yılmaz yazdı: 2022 bilançosu

Yeni yıla girerken, Türkiye’nin 2022 tablosunu yıllık bilançolar üzerinden de değerlendirme imkanı bulduk çok şükür… 

2023’de yapılacak seçimlerde Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışmalarını bir yana koyacak olursak, Türkiye’nin 2022 tablosunun şu iki sorun başlığı altında şekillendiğini söyleyebiliriz sanırım: Ekonomik kriz ve terörle mücadele.

Fakat memlekette ekonomik kriz daha çok milletin, terör ise devletin sorunu sayıldığından herhalde, bu bilançolar arasında, örneğin, Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ithalat-ihracat rakamları daha çok ilgi gördü. 

Anlaşılan millet “beka”sınının hesabını cebine kaç para girdiği üzerinden yapıyor…

Devlet ise kaç “terörist” öldürdüğü üzerinden…

Ya da benim İçişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı bilançolarından anladığım bu…

Tabii bu iki hesap arasındaki ilişki sorgulan(a)mıyor.

Bundan üç yıl önce birileri çıkıp bu ilişkiyi sorguladığında, deyim yerindeyse ağzının payını almıştı: 

“Cudi’de, mücadeleyi verirken, sizin söylediklerinize bakın. Ne diyorlar domates, ne diyorlar patlıcan, ne diyorlar sivri biber. Yahu düşünün be bir merminin fiyatı nedir, düşünün. Düşünün benim Mehmedimin giyinip kuşanıp bu teröristlere karşı verdiği mücadelenin bedeli nedir bir düşünün”…

Fakat düşünmek milletin haddini aşması olacağından, Devlet Bahçeli imdada yetişmişti :

”Günde 500 mermi 500 bin dolar eder. Tek bir fırtına obüsünün sadece atıştaki mermi maliyeti yılda 50 milyon dolara yaklaşıyor. Bir harekâtta 100 obüs topu kullanıldığını düşünürsek yılda sadece 5 milyar dolar obüs maliyeti karşımıza çıkar. Bir savaş uçağının attığı sıradan bir bombanın fiyatı 2500 dolar. F-16’ların attığı bombanın ortalama fiyatı da yaklaşık 3000 bin dolar. Bu bombaların laser güdümlüsü var, sığınak delicisi var, var da var. Bir F-16, hiç ateş açmadan bir saat havada uçmasının maliyeti 14 bin dolar. Sadece Zeytin Dalı Harekatı’nın ilk gününde uçan savaş uçaklarımızın yakıt bedeli 1 milyon dolar. Bomba ve mühimmat bedelinden bakınız hiç bahsetmiyorum bile.”

O gün bugündür, bu konuyu açan da olmadı zaten; olduysa da ben kaçırdım…

Peki sonuç?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaya göre:

“Aralarında 87 sözde üst düzey teröristin de bulunduğu, çeşitli terör örgütlerine mensup 1220 terörist etkisiz hale” getirilmiş.

Etkisiz derken:

“107’si ölü, 974’ü sağ/yaralı, 139’u ise teslim şeklinde”ymiş…

Ayrıntıları da var:

“Etkisiz hale getirilen teröristlerinden 907’si PKK/KCK mensubu”… 

Dahası:

“2022’de PKK mensubu 125 şahıs da ikna çalışmaları sonucu örgütten ayrılarak, adalete teslim” edilmiş…

“Terör örgütüne katılımın 2022’de 57 şahıs olarak” gerçekleşmiş…

Ve

“Yurtiçi terörist sayısı 120’nin altına” inmiş…

Bu tabloyu ”Çok şükür nerede bu devlet dedirtmedik” diyerek sunan Soylu’ya bakılırsa devletin beka sorunu pekala hallolmuş denilebilir.

Gerçi Soylu’nun dediğine bakılmaz, zira bir yıl önce de “2021 sonu itibarıyla PKK’nın 150 civarında elemanı kaldı” diyen de Soylu’ydu diyebilirsiniz…

Fakat Savunma Bakanlığı bilançosunu açıklayan Hulusi Akar da bu tespiti teyit ediyor:

“İcra edilen operasyonlar ile ulaşılamaz denilen yerlere ulaşılmış, girilemez denilen yerlere girilmiştir. Nitekim yıl içinde Kandil, Asos, Sincar ve Mahmur dâhil olmak üzere 200 km derinliğe kadar her türlü arazi ve hava şartlarında icra edilen operasyonlar …[eliyle] ülkemizin güneyinde oluşturulmak istenen terör koridoru engellenmiştir” diyor.

Akar’a göre, 17 Nisan 2022’den bu yana süren “Pençe-Kilit Harekâtı ile kilit kapatılmış ve böylece Irak hududumuzun tamamının ileriden güvenlik ve kontrolü de sağlanmıştır”.

Bu operasyonların bilançosu ise şöyle:

“Çözüm sürecinin bittiği tarihten bugüne kadar; yurtiçinde, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 37.285, bu yılın [2022] başından itibaren ise 3.982 terörist etkisiz hâle getirildi”.

Yani Akar’a göre de devletin bir beka sorunu yok artık.

Bu arada, her nedense hayatını kaybeden güvenlik görevlilerinin sayısı bu her iki bilançoda da geçmiyor. Ne İçişleri Bakanlığı ne Savunma Bakanlığı internet sayfalarında bu bilgiye ulaşmak mümkün. Soran da yok…

PKK’ye göre sadece 2022 yılında TSK’nın asker kaybı 2.942. 2011 yılından bu yana süren savaşın yol açtığı ölümleri açık kaynaklara dayandırarak kayıt altına alan Uluslararası Kriz Grubu ise Temmuz 2015′ten beri hayatını kaybeden güvenlik görevlisi sayısının 10 Kasım 2022 itibariyle 399’a ulaştığını söylüyor. Uluslararası Kriz Grubu verilerine göre, bu süreçte hayatını kaybeden PKK’li sayısı 4.131, sivillerin sayısı ise 610. Hayatını kaybeden 226 kişi de “tanımlanamayan” kategorisinde…

Peki domates, patlıcan, sivri biber diyemeyen, bir merminin fiyatını düşünemeyen bu millet, acaba bu kadar can gittiği, üstelik devletin beka sorunu da kalmadığı halde neden hala daha fazla can almak için savaş istiyorsunuz diye soramaz mı? Onu da sormuyor…

Ama HDP neden kendi cumhurbaşkanı adayıyla seçime girme kararı verdi diye sorar, hatta sorgular ve de muhtemelen yargılar….

Neden?

Çünkü ölenin hesabını devlet tutar,

Millet olsa olsa en fazla oy hesabı yapar…

Demek HDP’lileri bu milletten saymayanların varmış bir bildiği…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.