Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ali Hakan Altınay yazdı: Silivri’de 9000 saat

Silivri ikametgâhımın birinci yılını tamamladım. Toplumun çoğunluğunun hapishaneler hakkındaki bilgilerinde, izlenimlerinde önemli eksiklikler, hatalar olduğunu sanıyorum… Kendi izlenimlerimi aktarmak isterim. Hapishane deyince eski neslin aklına ilk gelen görüntü Gece Yarısı Ekspresi’nden kalan zindan temalı imajlar. Daha genç bir nesil için ise Hayata Dönüş operasyonu ve Bayrampaşa Cezaevi hislerimizin arka fonunu oluşturuyor. İki paketin olmazsa olmazı ise gaddar gardiyan tiplemesi. Benim Silivri – ya da daha güncel ismiyle Marmara – 9 No’lu Cezaevi deneyimimin bütün bu imajlarla en ufak bir ilişkisi yok. Koğuşların donanımı, inşaat kalitesi yurdum ortalamasından farklı değil. Bizim dizileri izleyen Brezilyalılar hepimizin villalarda, rezidanslarda yaşadığımızı düşünüyor olabilir ama biz gerçeğimizi biliyoruz.

En büyük haksızlık, bence, gardiyanlara yapılıyor. Benim bir yıla yayılan ve tanımı gereği kendi perspektifimden, deneyimimden ibaret olan izlenimim gardiyanların gayet dikkatli, yetkin, özenli oldukları. Son derece zor bir işi (Reina katliamcısı çaprazımızdaki koğuşta; İŞİD Türkiye Emiri, İstiklal bombacısı, namlı uyuşturucu kaçakçıları 9 no’lunun diğer sakinlerinden) ben onların yerinde olsam gösterebileceğimden emin olmadığım bir muhakeme ve insancıllıkla yapan bu insanların zalim gardiyan tiplemesi altında algılanması bence büyük bir haksızlık.

Burada olmanın esas zorluğu burasından çok bizi buraya koyan sürecin rezilliği, bu hakikat ve vicdan kıyımının Türk milleti adına yapılmış olması. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin benim hakkımda verdiği ve İstinaf Mahkemesi’nin de onadığı hükümde gerçek dışı olmayan TEK şey ismim. Kalan her şey Kafka’yı utandıracak kadar gerçek dışı, gerçek üstü. Bütün bu gerçek üstülüğü dayanılmaz kılan sanki adaletin, hakikatin zerresi varmış gibi tebligatların yapılması, yargı süreçlerinin ritüellerinin garip bir vurdumduymazlıkla yerine getirilmesi. Ortalama vicdan ve idraka sahip birisinin temelsizliğini 1 saatte tespit edeceği suçlamalar yüzünden 9000 saattir sevdiklerimizden uzak olmamız. 9000 saattir “Bir ülkede gardiyanlar bu kadar düzgünken hakimler nasıl böyle şeyler yapabilir?” diye sormak ve bulduğunuz cevapların sizi ülkenizden, insanlarınızdan soğutmasına izin vermeden yaşamaya devam etmek… işte budur Silivri’nin esas eziyeti, zorluğu.

Orada Kimse Var Mı?

Eğer 2023 Türkiye’sinin bir hukuk devleti olduğunu düşünüyorsanız;

Eğer yargıda münferit hatalar olsa da bunlar hızla düzeltiliyor diyorsanız ve ben yargıya güveniyorum diyorsanız;

Eğer Gezi davasında makul, meşru bir karar verildiğine inanıyorsanız; size cazip bulacağınızı umduğum bir davetim var.

İstanbul’da bir Ağır Ceza Mahkemesi, benim ile ilgili hükümeti cebir ve şiddet yoluyla devirmeye çalıştığıma hükmetti, eylemlerimin “önemi ve boyutu dikkate alınarak teşdiden (artırılarak) cezalandırılmama karar” verdi. 18 yıl hapse mahkûm oldum; İstinaf Mahkemesi bu kararı oy birliğiyle onayladı. Türkiye’nin hukuk devleti olduğuna inandığınıza, mahkemelere güvendiğinize göre şöyle bir iddiaya girmekten çekinmemeniz lazım:

Eğer benim Gezi olayları sırasında bomba ya da kurşun ya da taş ya da slogan attığımı ya da başka birisine bomba, kurşun, taş ya da slogan atmasını telkin, tavsiye ettiğimi gösteren tek bir delil, fotoğraf, tanık bulursanız sizin kendinizin belirleyeceği bir ödülü size ödemeye hazırım. İşinizi kolaylaştırmak için bu saate kadar yapılan tüm yargılama belgelerini, eklerini size CD’ler halinde sağlamaya da hazırım.

Yok eğer böyle tek bir delil bulamazsanız, sizin kendi belirlediğiniz ödül miktarını bana ödemenizi istemeyeceğim ama Türk milleti adına, yani sizin de adınıza, hiçbir delil ya da meşru neden olmadan beni sevdiklerimden mahrum bırakan yargı pratiğine itiraz etme ahlakına, sorumluluğuna sahip olduğunuzu kabul edeceksiniz. İtirazınızın yolu, yöntemi tabii ki sizin kendi kararınızdır. Var mısınız? Orada kimse var mı?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.