Hıdır Göktaş yazdı: Medyascope’ta neler oluyor? İşte gerçekler!

Durun, durun! Hemen heyecanlanmayın. Yazının başlığının iç gıcıklayıcı ve merak uyandırıcı olması sebebiyle bu yazıyı tıklayanların hevesleri kursaklarında kalacak ne yazık ki. 

Medyascope’u izleyen, maddi manevi destek verip, başlığı görünce kaygılanan okurlara ise içten teşekkür ediyorum, Medyascope’ta hiç olmayan, tıklanma amaçlı böyle bir başlığı neden attım onu anlatacağım.

Aslında Medyascope’ta bir şeyler oluyor ya da daha ne olsun. Bundan dokuz yıl önce 20 Ağustos 2015’te tek atlı, tek mızrak olarak başlayan yolculuk şimdi büyük bir ekiple onuncu yılına adım atacak. Böylesine zor koşullarda, merkez medya denen yapının tamamen iktidar kontrolüne girdiği, aykırı ve farklı ses istenmeyen bir ortamda dokuz yıl ayakta kalabilmek büyük bir başarı. Türkiyenin zorlu ekonomik-politik ortamında Medyascope’un onuncu yılına erişmesi hiçbir şeyi değilse bile takdiri hak ediyor. 

Ruşen’le 20 Ağustos 2015’te ilk yayını yaptığında konuşmuştuk. İletişimin farklı bir mecraya evrildiğini fark etmiş ve bir Ipad kullanarak Scope üzerinden görüntülü yayın yapıp gazetecilikte yeni bir eşiğin belki de ilk temsilcisi olmuştu. O sıralarda Erdoğan erken seçim kararı almıştı ve benden de onun anayasal ve yasal süreçleri konusunda bir yayın yapmamı istedi. Ben o sıralarda esnaflık yapıyorum ve teknolojik gelişmelerden uzağım, bana Scope’u anlattı, bilgisayara indirdim ve 21 Ağustos’ta da ilk yayınımı yaptım. İlk yayından beş gün sonra da 26 Ağustos’ta bir yayın daha yaptım. 

Ruşen yayınları sürdürmemi istese de parlamentoyu izlemeden ve farklı bir işle uğraşırken güncel siyasi konularda yayın ve yorum yapmak pek sağlıklı olmayacağı için devam etmedim, arada anayasa-içtüzük konularında birkaç yayın daha yaptım ama yayınlar süreklilik arzetmedi. Eylül 2021-Kasım 2023 tarihleri arasında da iki yılı biraz aşkın bir zaman diliminde de Ankara Temsilcisi olarak çalıştım.

Ruşen ise tek başına çıktığı yolda emin adımlarla yürüdü. Dokuz yıl geride kalırken şimdi 40 civarında insan Medyascope çatısı altında gazetecilik faaliyeti gerçekleştiriyor.

Tekrar yazının başlığına dönüyorum. Merkez medyada yayın yapan gazete ve televizyonların internet üzerinden yayın yaptığı mecralar var. Merkez medya dışında kalan ve Medyascope gibi yayın yapan sosyal medya kuruluşları var. YouTuber ya da influencer olarak yayın yapanlar var. Türkiye’de bu şekilde yayın yapan yüzlerce kişi, yapı ve kuruluş var. Bunların çoğuna gazetecilik faaliyeti yürütüyor demek için onlarca yalancı şahide ihtiyaç var.

İçinde haber olan ama haberi bulabilmek için iğneyle kuyu kazıp, reklamlarla köşe kapmaca oynayarak iki satır haberi zar zor bulabildiğimiz yayın kuruluşları var. Örneğin, “İşte meteorolojinin şiddetli yağış olacağını söylediği iller” ya da “Meteorolojinin sarı alarm verdiği iller” başlığına rastlıyor ve çoğu kez gayri ihtiyari tıklıyorsunuz. En az üç paragraf başlığı tekrar eden bölümlerden sonra haberimsi şeylere ulaşılıyor ama meteorolojinin verdiği bilgi en son paragrafa koyulmuş. Ya da tıklanma içinde tıklanma yapılması için her kent il için bir fotoğraf eklenmiş, kendi bulunduğunuz şehir/bölge var mı bilgisine ulaşabilmek için 20-30 tıklama yapmak durumunda kalıyoruz.

Habercilik yapıyorum diyen hemen bir çok site ana sayfasında olmasa da diğer sosyal medya mecralarında ana sayfaya yönlendiren cinsellik içeren haberler kullanıyor. Her gün emekli zammı, emeklilerin alacağı rakamları içeren haberlere rastlıyoruz ama bunlarda somut veri bulmak genelde çok zordur çünkü her emeklinin durumu farklıdır. Bütün bu haberlerin amacı siteye “tık” almak içindir. Tıklanma sayıları arttıkça da sosyal medya araçlarının algoritmalarıyla reklam pastasından daha fazla pay alınmaktadır. Bunun için de haber, tıklanma sayısına ve reklam pastasına feda edilmektedir, belki de kurban edilmektedir desem daha doğru olacak.

Örnekleri çoğaltmak mümkün ama bu yazı onun için yazılmıyor. Burada anlatmaya çalıştığım Medyascope’un farklılığı. Medyascope’un haber başlıklarında haberi eğen-büken ve tıklanma hedefleyen başlık bulamazsınız, bu yazının başlığı sanırım ilk ve son örnek olacak. Başlığın asıl amacı da bu yanlışlıklara dikkat çekmek ve bu çölleşen ortamda Medyascope’un çöl ortasında bir vaha olduğunu anlatmaktır. Çöl ortasında içecek bir yudum temiz su bulmaktan daha büyük nimet var mıdır.

Medyascope internet sayfasının altında ilan edilen kaynaklardan sağlanan fon destekleri, okurların Patreon üzerinden destekleri ve reklam gelirleriyle 40 civarında gazeteci habercilik için koşturuyor. Haberlerin başlığında yanıltıcı, tıklanma amaçlı ifadelere Medyascope’ta rastlayamazsınız, haberin asli unsurları ya da okullarda okutulduğu haliyle 5N1K’yı ilk iki paragrafta görürsünüz. YouTube yayınlarında konuklarla yapılan söyleşilerde ve programlarda haberi önceleyen bir dil ve anlayışı görürsünüz.

Medyascope’a alkışlarken, Ruşen Çakır da özel bir alkışı hak ediyor, yılmadan, usanmadan bu yolda yürümekte ısrar ettiği için. Burada okura ve izleyicilere de önemli bir görev düşüyor. Sağlıklı ve doğru habere ulaşmak için Medyascope’a destek olmak gerekiyor. Abone olarak, Patreon üzerinden maddi katkı sağlayarak bunu yapmak mümkün. 

Erken bir kutlama yazısı yazmayı tercih etme nedenim, kalan 9 günde Medyascope’a yaş günü hediyesi vermek istiyorsanız en az bir kişinin abone olmasını sağlayın. 

Teşekkürler Ruşen, teşekkürler Medyascope… Yolunuz açık olsun, nice yıllara…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.