Ruşen Çakır, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yeniden siyasetin merkezine yerleştirilmesini ve devletin söylemindeki dönüşümü değerlendiriyor. Çakır’a göre artık “teröristbaşı” ifadesi yerini, meşru ve makbul bir siyasi aktöre bırakıyor.
Ruşen Çakır yaptığı son değerlendirmede PKK lideri Abdullah Öcalan’ın uzun süredir devam eden tecridine rağmen yeniden Türkiye siyasetinin merkezine yerleştiğini belirtti. DEM Parti heyetinin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la yaptığı görüşmeye atıfta bulunan Çakır, bu temasların sadece hasta mahkumlarla değil, esas olarak Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirilmesiyle ilgili olduğunu söyledi.
Çakır’a göre Öcalan’ın yeniden gündeme gelmesi, onun şahsi bir hamlesiyle değil, devletin tercihleriyle oldu. Özellikle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te Meclis kürsüsünde Öcalan’ın adını anması ve ardından gelen açıklamalar, devletin yaklaşımında bir eşik atlandığını gösterdi.
“Bebek katili teröristbaşı” söyleminden “Sayın Öcalan”a
Yıllarca “bebek katili” ve “teröristbaşı” olarak anılan Öcalan’ın, Kürt toplumunda zaten saygı gören bir figür olduğuna işaret eden Çakır, devletin ve iktidarın bu gerçeği kabullenişinin artık alenileştiğini savundu. Bu dönüşümün özellikle televizyon kanallarında DEM Parti’nin Öcalan’a “Sayın” diyerek hitap etmesine karşı herhangi bir sansür uygulanmadan yayınlanmasıyla görünürlük kazandığını söyledi.
Ruşen Çakır, PKK’nın kongre toplama hazırlığında olduğunu ve bu kongrede silah bırakma kararının çıkabileceğine dair işaretler olduğunu belirtti. Ancak örgütün iki temel şartı olduğunu ifade etti: Birincisi Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve bizzat kongreyi yapması, ikincisi ise kongrenin güvenli biçimde gerçekleştirilebilmesi. Güvenlik meselesinin büyük oranda çözüldüğünü söyleyen Çakır, Öcalan’a aile üyeleri ve avukatlarının yanı sıra gazetecilerin de erişim sağlayabileceğini dile getirdi.
“Bu değişim Türkiye’nin hayrına”
Çakır, geçmişte Öcalan’a duyduğu saygıyı dile getirenlerin ciddi yaptırımlarla karşılaştığını hatırlatarak, bugün gelinen noktada “Sayın Öcalan” ifadesinin normalleşmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. “Keşke daha önce olsaydı” diyen Çakır, barışın ve Kürt sorununun çözümünün bu kez mümkün olabileceğini söyledi. Hukuki zeminin yeniden tesis edilmesinin önemine dikkat çeken Çakır, gelinen noktada artık Öcalan’ın meşru ve makbul bir siyasi aktör olarak tanındığını belirtti.
Çakır’a göre, Öcalan’ın rolü ve konumu üzerine yapılacak siyasi tartışmaların ötesinde artık yeni bir dönemin kapısı aralanıyor. “Kim kazandı, kim kaybetti” tartışmalarının ötesinde, gelinen noktadan geri dönüşün olmadığını belirten Çakır, “Artık o teröristbaşı vs. devir kapanıyor” dedi.