Millet İttifakı’nın 2023’teki genel seçimlerde aldığı hezimet ve ardından CHP’nin genel başkanını değiştirmesinin ardından yapıldı 31 Mart’ta yerel seçimleri. Bu seçimlerde muhalefetin başarısı merak ediliyordu. Seçim tartışmaları daha çok İstanbul’da yaşandı. Öyle ki, AKP’nin İBB adayı Murat Kurum ile CHP’nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu’nun polemiklerine çokça rastladık. İmamoğlu koltuğunu korumak, Kurum ise kaybettikleri İstanbul’u yeniden almak için çaba sarf etti. Ankara’da ise Mansur Yavaş görevini devam ettirmesi için aday gösterildi. AKP de Turgut Altınok’u aday yaptı. DEM Parti bu sefer her ilden aday çıkardı. MHP ise ilçelerde aday çıkardı ama illerde ittifak ile devam etti.
Bu seçim, iktidardaki AKP’nin kurulduğu 2001 yılından bu yana ulusal bir seçimde birinci olamadığı ilk seçim oldu. AKP yüzde 35,5, CHP ise yüzde 37,8 oy aldı. Böylece ana muhalefet partisi CHP, birinci oldu.
İstanbul’da İmamoğlu, CHP’nin kazandığı 26 ilçenin 22’sinde belediye başkanından daha çok oy alırken, 39 ilçenin 32’sinde de Kurum’dan daha yüksek oy aldı. İmamoğlu, AKP’li belediyelerin kazandığı bazı ilçelerde de yarışı Kurum’dan önde bitirdi.
Saraçhane’deki belediye binası önünde zafer konuşması yapan Ekrem İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini vermeden göndermede bulunarak, “Bir kişinin vesayeti bitmiştir. Millet kazandı millet!” dedi.
31 Mart Yerel Seçimleri’nin kendileri için bitiş değil, başlangıç olduğunu söyleyen Erdoğan, bu seçimlerden umdukları neticeyi alamadıklarını söyledi, “Elbette yerel bazda yaşanan bu gerilemenin sebeplerini ayrıca masaya yatıracağız. Kaybettiğimiz, geriye düştüğümüz her yerde gerekli müdahalelerde bulunacağız” dedi.
Seçim süreci boyunca Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum’un polemiklerini izledik. 650 bin konut, davet krizi, köfteci meselesi, kent lokantaları bunlardan bazılarıydı. Kurum ile İmamoğlu’nun polemiklerini izleyebilirsiniz:
Genelde olduğu gibi yerelde de gözümüz kulağımız deprem bölgesindeydi. Çünkü bölgedekilerin kime oy vereceğini merakla bekliyorduk. Nitekim bazı iller CHP’ye geçti ama CHP Hatay’ı AKP’ye kaptırdı. Neden mi? Çünkü Lütfü Savaş krizi çıktı.
CHP Lütfü Savaş’ı yeniden aday gösterdi. Hataylılar da bu duruma tepki gösterdi. Özgür Özel, beş defa anket yaptırdığını ve bu anketlerde Savaş’ın açık ara önde olduğunu, o yüzden yeniden kendisini aday gösterdiklerini söylediği açıklamalar yaptı. Diğer muhalif partiler ise Savaş’ın adaylığını kabul etmedikleri için Hatay’dan aday çıkardı. Bunların başında da Türkiye İşçi Partisi geliyordu ancak onlar da adaylarını “tasvip etmeyeceğimiz gelişmeler yaşandı” diyerek geri çekti.
Seçimi AKP’nin adayı Mehmet Öntürk kazandı. CHP pek çok kez YSK’ya itiraz başvurusunda bulundu fakat itirazlar kabul edilmedi.
Öte yandan Lütfü Savaş daha sonra partiden ihraç edildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
2024’te siyaset gündeminde neler oldu: Para sayma görüntüleri
Seçim sürecinde “CHP’de para sayma görüntüleri” skandalı ortaya atıldı.
Sosyal medya platformu X’ten “Fatih Keleş’in CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı” denilerek bir görüntü paylaşıldı.
Daha sonra CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından konuya ilişkin açıklama yayımlandı.
2019 yılına ait olduğu söylenen görüntülerin yayılmasının “CHP ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik olumsuz algı yaratma çabası” olduğu ifade edilen açıklamada, görüntülerin çekildiği yerin CHP İstanbul İl Başkanlığı binası değil, mal sahibinin avukatı Gökhan Taşkapan’ın avukatlık ofisi olduğu kaydedildi.
İmamoğlu “Birkaç meczubun ‘Buradan Ekrem’e ne sıçratırız, nasıl bir leke bırakırız’ arayışıyla çamur sıçratma çabası içinde oldular. Zannediyorlar ki Ekrem yılacak. Yılmaz. Sizi süründüre süründüre yıldıracak. Göreceksiniz” dedi.
Konuya ilişkin 22 kişi hakkında iddianame hazırlandı.
2024’te siyaset gündeminde neler oldu: TİP’te Gökhan Zan krizi
TİP, 17 Mart’ta bir açıklama yayınlayarak Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterdiği Gökhan Zan’ın adaylığını geri çektiklerini duyurdu., Yazılı açıklamada, “Gökhan Zan’ın partimizin asla tasvip etmeyeceği ilişkilere girdiğine dair çeşitli iddialar tarafımıza ulaşmıştır. Gökhan Zan söz konusu iddiaların kendisine yönelik bir kumpas olduğunu ve hukuki süreci başlatacağını partimize iletmişti” ifadelerine yer verildi.
Adaylıktan çekilmeyeceğini duyuran Zan ise “Çok net söylüyorum: Adayım ve çekilmiyorum” dedi. Zan, savcılığa yaptığı suç duyurusunda kendisinden 5 milyon TL para istendiğini, tehdit edilip, şantaja maruz kaldığını belirtti.
Daha sonra Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ve adaylıktan çekilmemesi için 3 milyon dolar önerildiğine yönelik ilk ses kaydı ortaya çıktı.
Yayımlanan ses kaydında, Turgay Kocakaya isimli kişi tarafından AKP Hatay İl Başkanlığı’ndan arandığı iddia edilen Zan’a, adaylıktan çekilmemesi için 3 milyon dolar öneriliyor, Zan ise 5 milyon dolar için pazarlık ediyor.
Konuşmanın devamında, Zan olduğu iddia edilen kişi, TRT’de spor yorumculuğu ve Hatayspor’un sportif direktörlüğü gibi görevlerde bulunmak istediği dile getiriyor.
Kocakaya daha sonra tutuklandı. Zan ise seçimlere TİP logosuyla girdi.
“Maalesef Gökhan Zan’ın iddia ettiği gibi değil ortadaki durum” diyen Ahmet Şık, adli bilişim uzmanından gelen 27 sayfalık raporu da açıkladı.
Erdoğan-Özel görüşmesi
Bu arada yerel seçimlerin hemen ardından bir ilk daha gerçekleşti: Özel ve Erdoğan görüşmesi. AKP ile CHP arasında sekiz yıl aranın ardından genel başkan düzeyinde buluşma oldu.
Erdoğan ile Özel, AK Parti Genel Merkezi’nde 2 Mayıs’ta bir araya geldi. Görüşme 1 saat 35 dakika sürdü. İki lider ortak açıklama yapmadı. Özel daha sonra da 7 Mayıs’ta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü.
Daha sonra iade-i ziyaret de yaşandı. İki genel başkan “denk koltuklarda” oturdu. Bu görüşmenin ardından da açıklama yapılmadı.
Bu görüşmelere de “normalleşme” ve “yumuşama” adı verildi.
SGK borçları
Öte yandan seçimin ardından belediyelerin yeni yönetimleri, borçların büyük bölümünün Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan prim borçları olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesinler. Meydanlarda oy verene ‘bedava traktör vereceğiz’ demek kolaydır. Zor olan ahdine sadık kalmaktır. Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok” dedi.
Bu açıklama ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti. Bakan Vedat Işıkhan belediyelerin SGK toplam prim borcunun 96 milyar lirayı bulduğunu belirterek, “Tüm borçlu belediyelere, herhangi bir parti farkı gözetmeksizin borç bildirimlerini gönderdik. Borçların bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Işıkhan, SGK’ya en çok borcu olan belediyeleri de açıkladı. Buna göre en fazla borcu olan belediyeler Ankara, İzmir, İstanbul, Adana ve Şişli.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erdoğan’ın sözlerine tepki gösterdi. Özel, “Millete mali darbe yapıyor, had bildiriyor. Bunun tek amacı var belediye başkanlarının elini kolunu bağlamak. En borçlu beş belediye AKP’ye ait. Diyorlar ki SGK’ya en borçlu beş belediye CHP’nin. Oysa ki söylediği belediyelerden bir tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kuruş SGK borcu yok, iştiraklerinin var. CHP’yi yıpratacağını düşünüyorsan yanılıyorsun, millet bunun hesabını ilk sandıkta soracak” dedi.
Daha sonra Erdoğan, Işıkhan’a CHP’li belediyelerin SGK borçları için “Silkeleyin” talimat verdi.
Erdoğan, “Açık artırma usulüyle asgari ücret açıklayan muhalefeti de, ülke ve millet hayrına bir iş yapacaklarsa, SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödemeye davet ediyorum. Sayın Bakan kendilerini çok daha kararlı şekilde silkelemende fayda var” dedi.
Işıkhan, borçlu belediyelere yönelik haciz işlemleri başlatacaklarını 13 Kasım’da duyurdu. Işıkhan, belediyelerin SGK’ya olan toplam borcunun seçimden sonraki iki ayda 96 milyardan 120 milyar liraya yükseldiğini aktararak, “Bu belediyelerin büyük çoğunluğu CHP’li” dedi.
Borçların yasal yollarla tahsil edileceğini daha önce de belirttiğini hatırlatan Işıkhan, belediyelerin borçlarını ödememeye devam ettiğini söyledi.
CHP’nin güçlü olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borç durumuna dikkat çeken Işıkhan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin SGK borcu, son beş yılda 885 kat artmış. Şimdi ‘AK Parti’den borçlu belediyeler devraldık’ diyorlar. Peki, 885 kat artan bu borcu da mı AK Parti’den devraldılar? İzmir, CHP’ye AK Parti’den mi geçti?” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 16 Aralık’ta SGK’ya en yüksek borcu olan CHP’li Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ve Şişli Belediyesi’ne haciz işlemi başlatıldı. Bu belediyelerin mevduat hesapları ve belediye şirket hesapları bloke edildi.
Abdullah Zeydan’ın “memnu hak” krizi
2024 Yerel Seçimleri’nde Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı için DEM Parti’den aday olan Abdullah Zeydan, oyların yüzde 55,48’ini alarak seçimi kazandı. Ancak, Zeydan’ın geçmişte aldığı mahkûmiyet nedeniyle seçilme yeterliliği tartışmaya yol açtı. Van İl Seçim Kurulu, Zeydan’ın seçilme yeterliliğine sahip olmadığını belirtti. Daha sonra kurul, mazbatayı AKP adayı Abdulahat Arvas’a verdi.
DEM Parti’nin itirazıyla YSK’ya taşınan olay, büyük bir siyasi tartışmaya dönüştü. YSK, itirazı değerlendirerek mazbatanın Zeydan’a verilmesi yönünde karar aldı. 5 Nisan 2024’te mazbatasını alan Zeydan, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine başladı.
Ancak daha sonra Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Zeydan hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, yasaklı haklarının iadesine ilişkin kararı “görevsiz şekilde verdiğini” bu nedenle de hukuki değerden yoksun olduğuna işaret ederek bozulmasına karar verdi. Daire, dosyayı yeniden karar verilmek üzere Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırıldı.
Kayyum atamaları
- Hakkari
Yerel seçimlerin hemen ardından ilk kayyum 3 Haziran’da Hakkari’ye atandı. İçişleri Bakanlığı, Hakkari Belediyesi’ne kayyum atandığını açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre Hakkari Valisi Ali Çelik, Hakkari Belediye Başkanvekili olarak atandı. DEM Partili Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış ise tutuklandı.
- Esenyurt
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim’de sabaha karşı evinden gözaltına alındı. Özer, terör soruşturması kapsamında çıkarıldığı mahkemece 31 Ekim’de tutuklandı. Beyoğlu Kaymakamı olan Can Aksoy, aynı gün içerisinde önce İstanbul Vali Yardımcısı olarak ardından Esenyurt Belediye Başkanvekili olarak atandı.
- Mardin, Batman ve Halfeti
Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Şanlıurfa-Halfeti Belediyesi’ne 4 Kasım’da kayyum atandı. Kayyum kararı belediyelere tebliğ edildi. Ahmet Türk’ün yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Gülistan Sönük’ün yerine Batman Valisi Ekrem Canalp ve Mehmet Karayılan’ın yerine de Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu getirildi.
- Tunceli ve Ovacık
İçişleri Bakanlığı 22 Kasım’da Tunceli Belediyesi ve Ovacık Belediyesi’ne kayyum atadı. DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak görevden alındı, yerine Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Belediye Başkanvekili olarak atandı. Görevden alınan CHP’li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yerine de Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen getirildi. Eşbaşkan Birsen Orhan da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Orhan daha sonra serbest kaldı.
- Van-Bahçesaray
Van’ın Bahçesaray Belediyesi’ne 29 Kasım’da kayyum atandı. Karar belediyeye tebliğ edildi. Aynı gün Bahçesaray Belediye Eş Başkanı Ayvaz Hazır’a dokuz yıl önce katıldığı bir basın açıklamasında söylediklerinde ötürü üç yıl 11 ay hapis cezası verildi.
Çözüm süreci
Takvim 1 Ekim’i gösterdiğinde yeni yasama yılı geldi. MHP lideri Devlet Bahçeli, sık sık “Kapatılsın” dediği DEM Parti’nin Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve bazı milletvekilleri ile TBMM’nin açılışında el sıkıştı. Bu, siyaset arenasının yeni dönemde başka kapıları açtı. Çünkü artık çözüm sürecini konuşmaya başladık. Bu hamlelerin tamamı da Bahçeli’den geldi.
MHP’nin 8 Ekim 2024’teki grup toplantısında ise Bahçeli, Bakırhan ile el sıkışmasına ilişkin, “DEM’e uzattığım el ‘Türkiye partisi olun’ teklifidir, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ‘Gelin teröre cephe alın’ temenni ve teklifidir” dedi. MHP lideri ayrıca Bakırhan’ın elini sıkmasının doğaçlama olmadığını da vurguladı. Bahçeli bu durumu “iyi niyetli tutum” olarak değerlendirdi.
Gazeteci Amberin Zaman’ın Al-Monitor’de 11 Ekim’de yayımlanan haberine göre İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’ın PKK liderleriyle doğrudan görüşmesine izin verildi. Zaman’a konuşan kaynaklar, Öcalan’ın PKK liderlerine “silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi” dediğini aktardı.
Bahçeli, 15 Ekim Salı günü partisinin grup toplantısında DEM Partililer ile el sıkışması tartışmalarına değindi. DEM Partililere seslenen Bahçeli, “Aklına başına alması uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrik ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır” dedi. Devlet Bahçeli aynı gün “birleşme” çağrısı yaptı.
Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’a da seslenerek “Türkiye’ye getirilirken, ‘her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” dedi.
Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimsenin, hiçbir şart altında beklememesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Hodri meydan, kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da aynı gün partisinin grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısına “Çağrının muhataplarına ulaşması için Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekiyor” diyerek yanıt verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de konuyla ilgili şunları söyledi:
“CHP konuşmak için ya da kendi milliyetçiliğinin ispatı için Devlet Bey’den icazet almayacak, bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de bir çağrı beklemeyecek. Ne Devlet Bey’in bizi hapsettiği yerde, ne DEM’in Sayın Eş Genel Başkanı’nın bize işaret ettiği, istikamet verdiği yerde.”
Devlet Bahçeli, bir sonraki grup toplantısında, yani 22 Ekim’de, Abdullah Öcalan’ın tecrit koşullarının kaldırılması ve örgütün tamamen lağvedildiğini açıklaması halinde, TBMM’de konuşabileceğini ve “Umut Hakkı” kapsamında yasal düzenlemelerden yararlanabileceğini söyledi.
- Bahçeli ve Bakırhan’ın “yeni çözüm süreci” polemiği
- Yeni “çözüm süreci” tartışmaları: Hangi parti nerede duruyor?
- Türkiye’nin çözüm süreci serüveni: Diyalogdan müzakereye, müzakereden çatışmaya (2013-2015)
Bahçeli’nin çağrısından bir gün sonra, 23 Ekim’de Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan’daki merkezine yönelik bir saldırı oldu. Saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı. Ayrıca PKK, saldırıyı üstlenerek, TUSAŞ’ın ürettiği silahların Kürt bölgelerine yönelik operasyonlarda kullanıldığını iddia etti.
Ömer Öcalan, 24 Ekim’de İmralı Adası’na gittiğini ve amcası Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettiğini açıkladı. Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın, “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” dediği mesajı paylaştı.
Ömer Öcalan, şunları yazdı:
“23 Ekim tarihinde İmralı Ada Hapishanesi’de Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdim. Bu ziyaret aile görüşmesi kapsamında gerçekleşti. Sayın Öcalan görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: ‘Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.’ Sağlığı iyiydi ve herkese çok selamı vardı.”
21 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla ilgili konuştu. Erdoğan, “Bizim aramızda bir anlaşmazlık, bir uyuşmazlık, bir fikir ayrılığı asla yoktur. Ülkemizin 40 yıllık terör kamburundan kurtarma konusundaki hassasiyetlerimiz aynı” açıklamasını yaptı.
PKK kanadında ise üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, Bahçeli’nin açıklamalarına cevap verdi. Murat Karayılan durumu “samimiyetsiz bir siyasi manevra” olarak nitelendirdi. Karayılan, örgütün tasfiye edilmesi ya da silah bırakması gibi bir gündemlerinin olmadığını belirtti. Karayılan, “Bu söylemlerle Kürt halkının iradesi yok sayılıyor” dedi.
Daha sonra 26 Kasım’da Bahçeli, DEM Parti ile Öcalan’ın İmralı’da yüz yüze görüşmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” dedi. Ayrıca yeterince acının yaşandığını vurgulayan Bahçeli, “Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir” diye konuştu.
Aynı gün DEM Parti, Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
- Bahçeli çağrısını yineledi: “Sözümün arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım”
- Bahçeli: “İmralı’yla DEM Parti arasında yüz yüze teması bekliyoruz”
- DEM Partililer Öcalan ile görüşme izni bekliyor: Bugüne kadar neler yaşandı?
- Öcalan’ın Suriye yılları: Suriye Kürtlerini nasıl etkiledi?
Erdoğan, 27 Kasım’da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili çıkışını övdü. Bahçeli’nin “Öcalan Meclis’te konuşsun” teklifini “cesur ve ezberleri bozan” diye nitelendiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Bu çağrıyla içten pazarlıkçı tipler hüsrana uğradı. Sayın Bahçeli’nin çağrısına ortağız. Bu meseleyi tüm yönleriyle ele alıp değerlendiriyoruz. Sayın Bahçeli ile uyum ve eşgüdüm içinde hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı yoluna pekişerek devam ediyor.”
Bir de tepeden bakalım 2024’e, siyasette başka neler oldu?
- 2 Ocak: Şahinler çetesi çökertildi.
- 2 Temmuz’da Kabine’de iki bakan değişti. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Mehmet Özhaseki’nin yerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Murat Kurum atandı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yerine göreve Kemal Memişoğlu getirildi.
- 30 Ağustos’ta Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde teğmenler sahanın ortasına toplanarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenler yüksek disiplin kuruluna sevk edildi.
- Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, 14 yıl sonra ilk kez, 4 Eylül’de Türkiye’ye geldi.
- Muhalefetin çağrısı üzerinde Genel Kurul Can Atalay için toplandı. AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Ahmet Şık’a yumruk attı. Genel Kurul’da Şık ve Özalan’a kınama cezası verildi.
- Sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Meclis’te kabul edildi.
- İYİ Parti’nin yeni genel başkanı Müsavat Dervişoğlu oldu.
- Saadet Partisi 9. Olağan Büyük Kongresi’nde Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan yeni genel başkan seçildi.
- Din ve felsefe konulu videolarıyla tanınan YouTuber ve araştırmacı Diamond Tema hakkında bir programdaki sözleri nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarıldı.