Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Alphan Telek yazdı: AKP’nin komedisi, muhalefetin trajedisine döner mi?

Tarihte her şey iki defa yaşanırmış: İlki trajedi ikincisi komedi olarak. Trajedi sonucu belli olan bir süreci ne yaparsak yapalım geri çevirememe durumudur. AKP’nin 2002’de yönetime gelmesi bu açıdan bilinen ama durdulamayacak bir süreçti. 

2002’ye giderken 1999 depremi yaşanmış, depreme ve krize yeterli ölçüde müdahale edememiş bir devletin varlığı ortaya çıkmış, 2001 krizinde devletli ve siyasi elitlerin nasıl büyük yozlaşmalar yaşadıkları ve yolsuzluk hikayelerine bulaştıkları açığa çıkmıştı. Bu süreç devletin ve iktidarın toplumu yönetemez olduğunu göstermişti. Bundan dolayı, 2002 Kasım seçimleri o güne kadar yönetimde olan bütün siyasi elitlerin de silindiği bir seçim oldu. Çünkü yukarıda belirttiğim süreçte söz konusu elitler bütün meşruiyetlerini yitirmişti. 

Bir tarafta meşruiyetini yitiren siyasi partiler ve elitleri varken diğer tarafta örgütlü şekilde alttan gelen İslamcılar vardı. İslamcı hareket ayrıca yekpare de gelmiyordu. Zengin bir toplumsal içerik de sunuyorlardı. Muhalefette yer alırken küreyle daha çok temas kuruluyor, entelektüel tartışmalar sahne alıyordu. Bu hareketin pragmatist ve yenilikçi kanadı topluma yönetebileceği mesajını verdi ve 2002’de yönetime geldi. Mahalleyi aşan merkez söylemleri, onları mahalle partisinden merkez partiye dönüştürdü. 

İki hafta önce kaleme aldığım yazıda Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 Ocak ayında gerçekleştirdiği ABD ziyaretini yazmıştım. Erdoğan elinde 65 sayfalık bir demokratikleşme ve kalkınma – yani iktidar programıyla ABD’ye gidip temaslarda bulunuyor, ziyaretin içeriği çok yoğun siyasi temaslar içeriyordu. İçerde ve dışarda yoğun bir ikna süreci yöneten AKP yönetiminin göreve gelişi bu açıdan Türkiye tarihinde sonu belli olan ve asla çevrilemeyecek bir süreçti. 

2002 ruhu yeniden

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yılın Eylül ayından bu yana yeniden yönetebilir olduğunu göstermek için adımlar atıyor. Erdoğan 2002 ruhunu göstermeye çalışıyor. Dış politika ve ekonomi başlıca alanlar. Ancak Erdoğan son 10 yılda ona meşruiyet sağlayan çoğunluğu kaybetti. Bütün mesele bunu yüzde 50 + 1 seviyesine çekmek. Ama toplumun deneyimleri, birikimleri buna izin vermiyor. Ve toplum bir arayış halinde. AKP ve Erdoğan bu süreçte yönetebileceği iddiası konusunda büyük zarar aldı. Bu yüzden AKP’nin ve elitlerinin 2002 ruhunu yeniden oluşturma – ikinci kez bunu istemeleri – çabaları bir komediye dönüşüyor. 

“Türkiye Yüzyılı” adıyla Erdoğan tarafından açıklananlar, bunların açıklandığı toplantıya muhalif isimlerin de davet edilmesi, ekonomi toplantılarına AKP’li olmayan muhalif uzmanların daveti Saray’daki 2002 ruhu hazırlığına işaret ediyor. Fakat öyle şeyler yaşadık ki verilen sözler ağızdan çıktığı anda gerçekliğini yitiriyor. 

Bunun karşısında saray Ruşen Çakır’ın deyimiyle -mış gibi hareket ediyor, -mış gibi davranıyor. Ama en ufak kımıldanışta “mış”ı atıp 2013’ten sonra nasıl davrandılarsa ona dönüyorlar. OHAL davranışına yöneliyorlar. 

Mış gibi yapınca Diyarbakırlılar’a müze sözü veriliyor ama 5-10 çocuk söylemine hızlıca dönülebiliyor.

Mış gibi yapınca “Gelin birlikte kuralım ülkemizi” deniyor ama sonra muhalefet bölücülerle iş tutuyor ve hatta “bunlar bölücü” söylemine dönülebiliyor. 

Sonuç olarak, AKP’yi göreve getiren geri dönülemez 2002 süreci bugün muhalefet için çalışıyor. Mesele muhalefetin bunu anlaması, buna uygun davranması dahası zamanında davranması. Muhalefetin mış gibi yapmasına gerek yok, onun artık dirayetli, cesur bir ortak siyaset üretmesi ve eylemesinin zamanı. Son aylardaki yorumları ve eleştirileri iyi değerlendirmeli liderler. 

Bu açıdan 2023’te ne olacağı artık iktidara bağlı değil, muhalefete bağlı. AKP’nin komedisi muhalefetin trajedisine dönüşebilir ama muhalefet gereğini yaparsa. Zamanında yaparsa.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.