Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Seren Selvin Korkmaz yazdı: Tarihi buluşmanın ertesinde Türkiye

12 Şubat Cumartesi, Türkiye’nin uzun bir süredir beklediği gündü. Altı muhalefet partisinin lideri akşam yemeğinde bir araya geldi ve o beklenen “birliktelik” fotoğrafını verdi. Türkiye tarihi bir dönüm noktasına yaklaşırken bu fotoğrafın anlamı büyük. Bu masanın etrafında oturan altı lider ve diğer muhalefet liderleri önümüzdeki tarihsel dönemeçte önemli bir rol oynayacak. Bu kritik süreçte atacakları adımlar, kuracakları stratejiler bu liderlerinin ve partilerinin önümüzdeki on yıllarda Türkiye siyasetinde ve tarihindeki itibarlarını da belirleyecek.

Öncelikle, masanın etrafında bir araya gelebilmek sanıldığı kadar kolay değil. Birbirinden oldukça farklı, dünyaya bakışları bambaşka partiler var. Bu partilerin tabanları, örgütleri, içerde işleri zorlaştıran kurmayları var. Hırslar var, planlar var, geçmişten gelen yükler var… Ancak tek bir nokta var ki tüm bunları “anlamsız” kılıyor: Türkiye’nin kaderi. Önümüzdeki seçimde Türkiye otoriterleşme ile demokratikleşme arasında bir seçim yapacak. Mevcut iktidar bir seçim daha kazanırsa, otoriterleşme kurumsallaşacak. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını daha yoksul, daha otoriter ve dünyada itibarını gittikçe kaybeden bir ülke olarak karşılayacağız. Tam da bu yüzden, partilerin ayrıştığı noktaların hepsi Türkiye’nin geleceği için kurulan masada anlamsızlaşıyor. Ancak bu liderler ve partileri tüm farklılıklarına rağmen bir arada durabilir ve seçim kazanırlarsa, Türkiye’yi popülist otoriterliğe karşı mücadelede dünyaya model yapabilirler. Hem yurtiçinde hem yurtdışında itibar kazanırlar. Türkiye de demokrasiye geçiş sürecinde atılacak adımlar ile uluslararası arenada yeniden itibarını kazanabilir, Avrupa Birliği üyeliği gibi üst çıtadaki hedeflerine geri dönebilir.

Pek çok insan için 2023 seçimleri (seçim olağan zamanında yapılırsa) adeta kritik bir nokta. Halihazırda ülkeyi terk etmek isteyen gençler, beyaz yakalılar, doktorlar için… Gitmeyenler kendilerine son bir şans bir vermiş, belki de Türkiye’ye, “2023’te de iktidar kazanırsa, gideceğiz” diyorlar. Öte yandan gittikçe yoksullaşan, alım gücü düşen, bir ekmek için saatlerce kuyruk bekleyen, faturalarını ödeyemeyenlerin ülkesi oluyor Türkiye. Toplum yoksulluktan ve adaletsizlikten dolayı nefessiz kalmış durumda. Haliyle, liderlerin buluşmasından da siyasetten de beklentisi büyük.

Millet İttifakı’nın masasından beklentiler büyük olmakla birlikte gerçekçi olmakta da fayda var. Millet İttifakı birbirinden pek çok açıdan ayrışan partilerden oluşuyor. Bu ittifaktan tamamen fikir birliği beklemek değil Türkiye’ye nefes aldıracak ve partilerin birbirleri ile rekabet edebileceği adil, demokratik bir düzlem için ortak yol haritası beklemek daha gerçekçi. İttifaktaki partiler içinse fikir ayrılıklarının dağınık görünüm vermemesi önemli. Bu dağınık görünümün sebebi ittifakın sınırlarının henüz netleşmemiş, ortak yol haritasının belirlenmemiş olması. Liderlerin birliktelik görüntüsü önümüzdeki süreçte ortak yol haritası ve ilkelere dökülürse; partiler bu ilkeler çerçevesinde görev dağılımına ve işbirliğine giderse kuru gürültüler de ortadan kalkar.

Liderlerin buluşması, bundan sonraki süreçte seçim stratejisi, seçim güvenliği ve seçim sonrasındaki sürece dair ortak yol haritalarının oluşması için önemli bir başlangıç. Seçmen de ulusal ve uluslararası aktörler de muhalefetin alternatif vizyonunu görmeyi bekliyor. “Muhalefet Türkiye’yi nasıl yönetecek?” diye soruyor. Nefessiz kalan seçmen, muhalefetin iktidarında hayatında ne değişeceğini merak ediyor. Belirsizliğin şiddetini yaşayan seçmen yeni bir belirsizlik yaşamak istemiyor. Cuma günü HALK TV’de katıldığım programa yorumuyla katkıda bulunan bir izleyici Can Coşkun’a şunları aktarıyor: “Tekrarlanan İstanbul seçimleri sonucunda AKP dışında bir partiye oy vermedim, muhalefetten şunu görmek isterdim: En çok dert yandığımız konu ekonomi, ekonomide hangi kadroları getirecekler? Bu kadrolar enflasyonda, döviz- TL kurunda hangi rakamları hedefliyor? Bu konuda ben somut gerçekler duymak isterim.” Pek çok ankete, görüşmelere dayanan çıktılar da benzer. Halk somut planlar, hedefler bekliyor. İttifakların yönetim kadrolarını görmek istiyor. Tam da bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinin ekonomi ve gündelik hayat ile ilişkisi çok net bir biçimde topluma aktarılabilmeli. Farklı alanlarda ülkeyi refaha çıkaracak kadrolar kurulup, ivedilikle topluma tanıtılmalı.

Muhalefet masasının artık daha da yoğunlaşacak aday tartışmalarının önüne geçmesi için yönetim kadrolarını tanıtması, programlarını aktarması ve halkta güven uyandırması gerekiyor. Yani yönetim vizyonu ve kadroları açıklamak adaya kilitlenmenin önüne geçecek, seçime kadar muhalefetin elini güçlendirecek ve seçmeni ikna etme yolunda önemli adımlar atılacaktır. Böylece “adaylık” konusunda da muhalefetin eli rahatlayacaktır.

Liderlerin buluşması tarihi bir dönemecin başlangıç düdüğünü çalmış oldu. Hem muhalefete hem de her birimize önemli sorumluluklar düşen çok kritik bir sürece gidiyoruz. 12 Şubat 2022 Türkiye tarihinde yeni ve parlak bir dönemin ilk sayfası olabilir. Bu da geri kalan sayfalarda hikâyenin nasıl yazıldığına bağlı olacak. Ve sonunda bu hikâyeye bir isim verilecek adı ya “İkinci Yüzyılda Demokrasiye Yeniden Adım” olacak ya da “Otoriterliğin Gölgesinde İkinci Yüzyıla Adım” olacak. Bu hikâyenin nasıl şekilleneceği ise hepimizin sorumluluğunda. Türkiye hangi ismi hak edecek?

Seren Selvin Korkmaz’ın önceki yazıları:

İktidarın hayatta kalma stratejisi

Muhalefetin seçim ittifakları nasıl genişler?

Siyasetsizlik siyasetin sonunu getirir

İktidara can suyu – Yine, yeniden kutuplaşma

Millet İttifakı iktidarın tuzağına düşer mi?

Muhalefet, Rus ruleti oynar mı?

Ülkenin çıkışı nerede?

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı muhalefetin geçiş süreci formülü mü?

Kadınların seçilme hakkı sahiden var mı?

İktidar ne zaman kaybeder, muhalefet ne zaman kazanır?

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.